Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/614 E. 2023/2774 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/614
KARAR NO: 2023/2774
KARAR TARİHİ: 06/11/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/01/2023
NUMARASI: 2022/1062 2023/1
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki davada İstanbul 16. Aile Mahkemesi, İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 10. İş Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince karşılıklı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, tazminat istemine ilişkindir. İstanbul 16. Aile Mahkemesince, “… Davacı tarafın dava dilekçesi ile davalı eşe yöneltilen maddi tazminat taleplerinin bir kısmının boşanmanın ferisi niteliğinde olmadığı, kadının maddi tazminat talebinin davalıya ait iş yerinde çalışması nedeniyle alacak talebine ilişkin olduğu,…taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri uyarınca çözüme ulaştırılması gerektiği” denilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…davacının davalıya ait iş yerinde çalışması nedeniyle alacak talebinde bulunduğundan uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Hal böyle olunca davada görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu..” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 10. İş Mahkemesince, “… Davacının sırf dava dilekçesinde eşine şirkette yardım ettim demesi işçi-işveren ilişkisi olduğunu ortaya koymaz, kaldı işçi işveren ilişkisi için otorite-bağımlılık ilişkisi gerekir. Davalı şirketin İTO kayıtları incelendiğinde davacının şirketin ortağı olduğu görülmektedir. Kişinin yasal olarak ortağı olduğu şirkette çalışmasında bir sakınca yoktur ancak davacının işçi olarak çalıştığına ilişkin iddiası da yoktur. Davacının 2.500.000,00 değerindeki talebine ilişkin dava konusunun, eşi olan davalı ile ortak oldukları … Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. şirketindeki hisselerinden kaynaklı ortaklık süresince kendisine ödenmeyen maddi kazanca ilişkin olduğu alacağıdır. Davacı bu hususu açıkça 31/01/2022 tarihinde Aile Mahkemesine verdiği dilekçede de açıklamıştır. Yukarıda açıklamalar ışığında davacı ile davalı şirket ve şahıs arasında işçi işveren ilişkisi olduğu yönünde iddia olmadığından…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince, “….davacının uyuşmazlık konusunun davalıya ait işyerinde çalışması nedeniyle işçilik alacağı olması, bu hali ile İş Mahkemesinin görevli ve yetkili olması, ….Ltd Şti hakkında usulüne uygun açılmış bir dava olmaması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine…” denilmek suretiyle karşı grevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili maddi tazminat talebine açıklık getirdiği 31/01/2022 tarihli dilekçesinde aynen “bahsi geçen şirketin kurulmasında emeğinin yadsınamayacak ölçüde fazla olması, ayrıca müvekkilimin bu şirkette hissesi olduğundan hak sahibi olması, uzunca süre işbu şirkette çalışmış ve emek sarf etmiş olması ve davalı tarafından hiçbir şekilde emeğinin karşılığının verilmemiş olması, şirket kazancının davalının tasarrufunda tüketilmesi sebebi ile müvekkilimin zararının giderilmesi için maddi tazminat talebinde bulunulmuştur…. müvekkilim davalı adına kayıtlı olan şirkette uzun bir süre çalışmış, emek harcamıştır. Davalıya çok yardım etmiş, müvekkilimin binbir desteği ve emeği ile şirket çok iyi yerlere gelmiştir. Ayrıca şirket kayıt dışı son derece fazla miktarda kazanç sağlamıştır. Ayrıca müvekkilimin şirkette hissesi mevcuttur. Müvekkilim hem şirkette olağanüstü emekle çalışmış olduğu hem de şirkette hisse sahibi olduğu halde, davalı tarafından hakkına düşen bedel verilmemiştir. Davacı şirketten elde ettiği kazancı kendi tasarrufunda kullanmıştır. Bu nedenle müvekkilimin şirket gelirlerinden payına düşen bedelin tarafımıza verilmesi olunmuştur. Fakat davalının şirketten kazandığı gelirin miktarının ne kadar olduğu tarafımızca tespit edilemediğinden ve tarafımızca tespiti mümkün olmadığından, müvekkilimin payına düşen bedelin hesaplamaya muhtaç olması ve bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğinden; davamıza belirsiz alacak davası olarak devam etmek istiyoruz” demek suretiyle tazminat talebinde bulunduklarını ifade etmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun (5133 sayılı Kanun ile değişik) 4/1. maddesinde “22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler” aile mahkemesinin görevleri arasında sayılmıştır. Somut olayda, davacı eş, davalı eşine ait olduğunu iddia ettiği … Şirketin kuruluşunda emeği bulunduğu ve ayrıca, çalışarak şirket kazancında katkısı olduğu ve şirket kazancının davalının tasarrufunda tüketildiği iddiasına dayalı alacak talebinde bulunmakla, evlilik birliği içerisinde edinilen mallar nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunmuş olup, uyuşmazlığın TMK’nın mal rejimi ve katılma alacağına ilişkin hükümlerine göre aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. Maddeleri gereğince İstanbul 16. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere