Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/54 E. 2023/2308 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/54
KARAR NO: 2023/2308
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2022
NUMARASI: 2022/805 2022/691
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Dava şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptaline ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen değerlendirilir. TTK 4 ve TTK 5. Maddeleri uyarınca Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan kaynaklı davalara Ticaret Mahkemesi bakmaktadır. Olayın ileri sürülüş biçimi iddialar göz önüne alındığında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu, benzer olay ve taleple alakalı İstanbul BAM 6. Hukuk Dairesi 2021/3067 Esas 2022/66 Karar sayılı ilamı da göz önüne alındığında açılan davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… konusu ve davacının talebinin irdelenmesi gerekmektedir. Davacı taraf davalılardan eşi olan … aleyhine boşanma ve mal tasfiyesine ilişkin davayı 09/07/2019 tarihinde açtığını, davalı …’ün boşanma davasından hemen sonra dava dışı … Hizmetleri San. Ltd. Şti.’ndeki 80000 adet hissesinin tamamını davaya konu edilen hisse devir sözleşmesi ile diğer davalı …’e devrettiğini, devir işleminin muvazaalı olduğunu iddia ederek mal tasfiyesine ilişkin dava sonucunda katkı payının alınmasının engellenmek istendiğini, bu nedenle TBK.nun 19.maddesi gereğince ve İİK.nun 283.maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle hisse devir sözleşmesinin iptali istemli iş bu davayı açmıştır. Davada davacı ile davalılar arasında herhangi bir ticari alım satım ilişkisi bulunmadığı gibi davacının tacir olmadığı açıktır. Davaya konu edilen taraflar arasındaki bir ilişkiden kaynaklı uyuşmazlık değil, davalı … ile diğer davalı … arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı ve iptali istenen bir işlemdir. Ne tasarrufun iptali davasında ne de TBK.nun 19.maddesi gereğince İİK.nun 283. maddesinin kıyasen uygulanmasının istendiği muvazaa davası TTK.nun 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğinde olmadığından 6100 sayılı HMK.nun 2.maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır(Gaziantep BAM 17. HD.nin 2019/812 Esas – 2020/1144 Karar sayılı, Yargıtay HGK 2014/17-2389 Esas – 2016/129 Karar, Yargıtay 17. HD.nin 2019/1833 Esas – 2020/5455 Karar sayılı vb.kararlar doğrultusunda). Bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu kanaatiyle aşağıdaki şekilde karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı; 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda davacı, davalıların muvazaalı olarak şirket hisselerini devrettiğini, devrin açılan boşanma davası nedeni ile danışıklı olması nedeni ile geçersiz olduğunu, bu kapsamda devrin iptali ve iadesine karar verilmesini talep etmiş olup, muvazaalı olarak devredildiği öne sürülen malvarlığı haklarının (ticari şirket hisseleri) 6102 sayılı TTK’da tanımlanmış olması, davayı ticari dava kılmayacağı, davanın (iddianın) temelinin muvazaası olduğu, genel bir ilke olarak görevli mahkemenin belirlenmesinde temel ölçüt, muvazaaya konu malvarlığı haklarını oluşturan unsurların niteliği olmayıp, protokolün tarflarının hukukunu zedeleyen malvarlığı haklarına yönelik muvazaalı bir işlemi olup olmadığı, bunu değerlendirme görevinin de 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 1. H.D. 2014/11204 E., 2015/14214 K. – İBAM 12. H.D. 2020/230 E., 2020/835 K.)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/09/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere