Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/474 E. 2023/2191 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/474
KARAR NO: 2023/2191
KARAR TARİHİ: 14/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2022
NUMARASI: 2022/100 2022/492
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 5. Tüketici ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince , “… İnşaat ile davacı taraf arasında imza altına alınan 06.03.2019 tarihli Mutabakat Sözleşmesi’nin 5.1. Maddesinde …, iş bu sözleşme kapsamındaki bağımsız bölümleri ticari amaç güderek satın aldığını işbu sözleşme tahtında tacir sıfatını haiz olduğunu, işbu Sözleşme konusu satın alımın ticari iş olduğunu, sözleşme süresi boyunca basiretli bir tacir gibi hareket edeceğini kabul beyan ve taahhüt eder” şeklinde belirtildiği, sözleşme içeriğinde ticari ilişkiye dair düzenlemeler yapıldığı, bu durumda davacının 6502 sayılı kanundaki tanıma uygun tüketici sıfatını taşımadığı ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olmadığı, eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, konut satışının ticari amaçla gerçekleştiği anlaşılmakla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ,..” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… Açılan dava taraflar arasında imzalanan Satış Vaadi Sözleşmesine istinaden yerine getirilmeyen ifası istemine ilişkin olduğu, davacının alıcı, davalının satıcı olduğu, davacının tacir olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında satılan taşınmazın niteliğinin mesken olup, ticari olmadığı, bu nedenle sözleşme kapsamında yapılan satış vaadi işleminin Tüketici işlemi olduğu ,…” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalı şirketten almış olduğu taşınmaz için tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş olup, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinde davacı tarafından taşınmazın açıkça ticari amaçla alındığı beyan edildiğinden davacının tüketici konumunda olmadığı, davacının tacir olduğuna dair dosyaya yansıyan bir bilginin de bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Her ne kadar karşı görevsizlik veren mahkemeler arasında Asliye Hukuk Mahkemesi bulunmasa da görev hususunun kamu düzeninden olduğu, görevli mahkemenin resen belirlenebileceği anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/09/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere