Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/371 E. 2023/2252 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/371
KARAR NO: 2023/2252
KARAR TARİHİ: 20/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2022
NUMARASI: 2022/88 2022/738
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki davada İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının sorumluluğundaki işletmenin ticari işletme olduğu ve davacı ile davalı arasındaki ilişkinin ticari işletmelerinden kaynaklandığı, dolayısıyla davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, eldeki davada, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir uyuşmazlık olmadığı gibi davanın, TTK’nın 1.maddesinin alt bendlerinde sayılan dava türlerinden de olmadığı, bununla birlikte taraflar arasında herhangi bir tüketici işleminin de sözkonusu olmadığı, dolayısıyla HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının taraflar arasında düzenlenen “Özel Sağlık Kuruluşu İşletilmesine Dair Protokol” başlıklı sözleşmeye dayalı olarak eldeki davayı açtığı, iş bu sözleşmenin, 2.2.maddesinde, davalı şirkete ait muayenehanenin işletilebilmesi için bir uzman hekimin işletmede istihdam edilmesi zorunluluğu yüzünden bu sözleşmenin düzenlendiğinin açıklandığı, yine sözleşmenin 3.2.maddesinde, davacının işletmenin mesul müdürü ve uzman tabibi olsa da işletmeye ait tüm kar ve zararın işverene ait olduğu, davacının, işletmenin demirbaşları üzerinde hiçbir hak ve yetkisinin olmadığı, işletme ile ilgili kararların tek başına davalı şirket tarafından alınacağı, davacının talimatlara harfiyen uyacağı, davacının, işletmedeki faaliyetlerin tamamının sona erdirilmesi ya da nevinin değiştirilmesi ile ilgili taleplere karşı çıkamayacağı hususlarının düzenlendiği nazara alındığında, uyuşmazlığın birden fazla ticari işletme arasında doğan iş ve işlemlerden kaynaklanması gibi bir durumun sözkonusu olmadığı, davacı hekim, görünüşte, sözleşmeye konu işletmenin mesul müdürü olsa da, işletmenin, gerçekte, davalı şirketin yönetim organı tarafından sevk ve idare edildiği, davaya konu talebin de mesul müdür olarak davacıya kesilen ve onun tarafından ödenen vergi cezası ve borcunun, sözleşmenin 2.5.maddesi uyarınca borçtan asıl sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, bu hali ile uyuşmazlığın iş mahkemelerinin görevine giren bir yanının da bulunmadığı, dolayısıyla HMK’nın 2. maddesi uyarınca uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere