Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2631
KARAR NO: 2023/3004
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2023
NUMARASI: 2023/267 2023/281
TALEP: Reddi Hakim İsteminin Değerlendirilmesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı-birleşen dosya davalıları -… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcisi tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı-birleşen dosya davalıları -… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcisi tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Reddi hakim isteminde bulunan davacı-birleşen dosya davalıları -… Limited Şirketi ve … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi temsilcisi Bakırköy 4.ATM 2020/938 esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu 18/08/2023 tarihli reddi hakim dilekçesi ve 05/09/2023 tarihli dilekçelerinde özetle; davaya bakan mahkeme heyetinde yer alan …’nın eşi olan …’nın kendileri tarafından CİMER’e, HSK’ya, Adalet Bakanlığına ve Bakırköy Adalet Komisyonu Başkanlığına şikayet edildiğini, bu bağlamda mahkeme Başkanının eşi ile aralarında olan husumet nedeniyle mahkeme Başkanı ve heyetin aleyhlerine değerlendirme yaparak ara kararlar verdiklerini, kendilerinin talepleri karşılanmadığı halde karşı tarafın talepleri hakkında ara kararlar oluşturulduğunu, mahkeme Başkanı Hakim …’nın hukuka ve görevine aykırı hareket ettiği hususuna ilişkin tam kanaatin oluşması ile birlikte reddi hakim talebinde bulunduklarını, ayrıca Hakimin de bizzat kendisinin çekilmesi gerektiğini, bu nedenlerle mahkeme heyetinin HMK 36.maddesi gereğince reddi ile dosyadan el çekilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. HMK 41.maddesi red sebebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmemiş ise red talebinin, reddi istenen hakim tarafından geri çevrileceğini düzenlemiş olup, hakimin reddini talep eden tarafın red sebebine ilişkin mutlak bir ispat vasıtası olarak delil göstermesi zorunlu olmayıp, red sebebine ilişkin emareler de yeterlidir. Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. (Anayasa m.9) Hakimler görevlerinde bağımsızdır. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle hakimler önüne gelen uyuşmazlıkları kanuni çerçevesinde çözmek zorundadırlar. Bu işlemi yaparken hakim bir olay ile ilgili kuracağı hükümle tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp hedefleyerek çalışmalı, kanunlardan aldığı güçle hareket etmelidir. Hakim tarafların geçerli ve kanuni delillere dayanmayan soyut iddiaları karşısında başkalarına ve kendisine yabancı kalarak hukukun ne dediğini söyleme yetkisini kullanıp, yargılama işlemi ile yargı kararlarının kişisel görüş, inanç ve duyguların aracı olamayacağını, aksine hakimlerin yansız ve kanunlardan aldığı güçle adaleti sağlamaya çalıştığını davanın taraflarına inandırmalıdır. Yargılama sırasında, taraflardan birinin mahkeme hakimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması veya mahkeme hakiminin davanın taraflarından biri hakkında şikayette bulunması (suç duyurusunda bulunması) HMK.nın 36/1-d maddesindeki “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Suç duyurusunda bulunulması hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebep olarak da düşünülemez. Dosya kapsamına göre reddeden davacı – birleşen dosya davalılar tarafından sürekli olarak yasal bir gerekçe olmaksızın aleyhine ara kararlar verildiğini, Mahkeme Başkanı olarak tayin edilen …’nın eşi olan … ile diğer bir şirketleri olan … San. ve Tic. Ltd. Şti arasında meydana gelen husumet ve ayrıca … şirketi yetkilisi … ile yine bu kişi arasında meydana gelen şikâyet silsilesi olaylarından kaynaklı husumetin bu davalara yansıyacağının düşünüldüğü, Cumhuriyet Savcısı olan …’nın haricen yapılan soruşturmalarda dolandırıcılık şebekesinin ve PKK, KCK Terör Örgütü üyelerinin yanında hareket ettiğini, şüpheliler hakkında yapılmış şikâyetlere ilişkin dosyaların üzerini kapatmaya çalıştığını, idari şikayet sonrası görev yerlerinin değiştiği, şikayet edilme sonrası şirket yetkilisinin savcı tarafından arandığı ve tehdit edildiği, bu olaylar nedeni ile taraflar arasında husumet oluştuğu, yargılamada hukuka aykırı şekilde aleyhe ara kararlar oluşturulduğu, taleplerin kabul göremediği, gayri yasal işlemler ve verilen ara kararlar nedeni ile CİMER, Adalet Bakanlığı, Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanlığı ve HSK nezdinde gerekli şikâyet ve başvuruları yapmış olduğunu ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların bir kısmının işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, tahkikatın yürütülmesi ve delillerin toplanması bakımından mahkeme hakimin taktir hakkı bulunduğu, bir kısım iddiaların soyut nitelikte olduğu, hakimin reddine ilişkin diğer iddiaları bakımından dosyada somut delil olmadığı, yargılama sırasında HSK’ya ve diğer birimlere şikayette bulunulmasının HMK’nın 36/1-d maddesi uyarınca davalı- husumetli olarak yorumlanamayacağı, mercice verilen ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla bu hususa ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2023/267 D.İŞ Esas 2023/281 D.iş Karar sayılı kararına karşı istinaf başvuru talebinin REDDİNE,Kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine, İstinaf giderlerinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 22/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.