Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/1945 E. 2023/3512 K. 22.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1945
KARAR NO: 2023/3512
KARAR TARİHİ: 22/12/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2023
NUMARASI: 2023/82 2023/399
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… somut olayda davacı taraf kooperatif sözleşmesinde kaynaklanan hakkına dayalı olarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Yerleşik içtihatlarda da belirtildiği üzere dava, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin davalardan olmayıp, kooperatif ortaklığına yani şahsi hakka dayalı olup bu hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil istendiğinden, kooperatifler hukukuna ilişkindir. Bu anlamda davacının ileri sürdüğü iddialar anılan Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanarak çözümlenebilecektir. Davada uygulanacak olan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99/1. maddesinde, bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… Davacı tarafından, Kooperatif ortağı olamadığı için, davalı ile aralarında yapılmış olan pay devir sözleşmesine istinaden ferdileşme işleminden sonra sözleşmeye konu yerin davalı adına tapuda kaydının öğrenilmesinden sonra sözleşmeye dayalı olarak tapu kaydının iptali ile adına tescilini istediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının isteminin Kooperatif ortaklığından kaynaklanmadığı, çünkü Kooperatife ortak olmadığı gibi, dava ile böyle bir isteminin de bulunmadığı gözetilerek Kooperatif ortaklığına dayalı olarak değil, davalı ile aralarında yapmış oldukları sözleşmeye istinaden davalı adına olan tapu kaydının adına tescilini istediği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenle, davacının Kooperatif ortaklığına dayalı olarak bir isteminin olmadığı değerlendirilerek mahkememizin görevsizliği …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, davacı ile davalı arasında, 21/06/2006 tarihinde noterde düzenlenen kooperatif üyelik hakkı 1/2 hissesinin devir sözleşmesi imzalandığı, ancak ilgili kooperatif tarafından söz konusu sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle davacının kooperatife kayıt talebinin reddedildiği, daha sonra dava konusu taşınmazın kooperatif tarafından mülkiyetinin davalıya devredildiği, dava tarihi itibariyle davacının kooperatif üyesi olmadığı gibi dava konusu taşınmazında kooperatif adına kayıtlı olmadığı, davacının talebinin kooperatif üyeliğine ilişkin olmayıp tapu iptal istemine ilişkin olduğu, somut olayda Kooperatif Kanununu uygulama alanın bulunmadığı, davacının, dava tarihi itibariyle kooperatif üyesi ve tacir olmadığı gibi davanın nitelik itibarıyla kooperatif ile üyesi arasındaki davalardan ve ayrıca kooperatifler yasasından kaynaklanan davalardan olmadığına göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince SİLİVRİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.