Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/1828 E. 2023/2044 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1828
KARAR NO: 2023/2044
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/422
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hakim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın İstinaf Mahkemesince incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili dilekçesi ile özetle; mahkeme başkanınca yapılan ön inceleme duruşmasında verilen söz hakkı sonrasından esasa ilişkin beyanların tutanağa geçirilmediği, sadece cevap dilekçesinin tekrarı olarak geçirildiği, tekrarı şeklinde olmadığı ve tutanağa geçilmesi talebinin de reddedildiği, üst derece mahkemelerinin incelemesine dayanak teşkil edecek hususların tutanağa geçirilmeyerek eksik usuli işlem yapıldığı, tedbire ilişkin verilen kararda da başkanın görüşünü bildirir şekilde muhalefet şerhi yazdığını, görüşünü açıkladığı bu nedenle mahkeme başkanının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davalı tarafından mahkeme başkanınca yapılan ön inceleme duruşmasında verilen söz hakkı sonrasından esasa ilişkin beyanların tutanağa geçirilmediği, sadece cevap dilekçesinin tekrarı olarak geçirildiği, tekrarı şeklinde olmadığı ve tutanağa geçilmesi talebinin de reddedildiği, üst derece mahkemelerinin incelemesine dayanak teşkil edecek hususların tutanağa geçirilmeyerek eksik usuli işlem yapıldığı, tedbire ilişkin verilen kararda da başkanın görüşünü bildirir şekilde muhalefet şerhi yazdığını, görüşünü açıkladığı ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen bir kısım hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, yargılamanın yürütülmesi, duruşma yönetimi ve zabıt hazırlama gibi hususlarda mahkemenin taktir hakkının bulunduğu, ayrıca tedbire ilişkin karar gerekçesinin ihsası rey niteliğinde olmadığı yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur. İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davalı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davalının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/422 D.İŞ ESAS VE 2022/422 D. İŞ KARAR sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davalının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına,Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 06/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere