Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/1698 E. 2023/3293 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1698
KARAR NO: 2023/3293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/550
DAVANIN KONUSU: REDDİ HAKİM
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; Mahkememizin 22/02/2023 tarihli duruşmasında müvekkilinin konuşma yaptığı sırada … tarafından susturulduğunu, “sus otur, konuşma ” diye kendisine kızdığını, ” duruşma sabahı beyan dilekçesi verilir mi, biz izin vermeden beyan dilekçesi dilekçesi sunamazsınız, duruşma sabahı dilekçe mi sunulur?” diye bağırdığını ve açıkça bu davayı kabul etmeyeceğini, reddedeceğini ima eder şekilde ” arabuluculuk tutunağı ile ilgili ne muvazaa var, avukat muvazaa yapmaz, benim bu arabuluculuk tutanağını iptal etmeye yetkim yok, tutanağı iptal etmem” dediğini, sürekli olarak avukatların sözlerini keserek savunma yapmalarına engel olduğunu, tüm yaşanan bu olaylara avukatların ve mahkemenin memurlarının şahit olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğu kazada kusurlu gözüktüğünü, 2.000.000 TL alması gereken dosyada 50.000 TL aldığını, 6100 sayılı yasanın “hakimin reddi” konusunu işleyen 36.maddesinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği durumlar arasında ” davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması ” halinin sayıldığını bildirerek; Mahkeme hakiminin söz ve davranışları ile deliller çerçevesinde vicdani kanaatle, hakkaniyete uygun karar verebileceği yönüne ciddi ve somut endişelere olduğundan dolayı anılan yasanın 38.maddesi uyarınca …’yu red isteminin kabulüne , davanın başka bir hakim tarafından görülmesine karar verilmesini talep etmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır.Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davacı tarafından duruşmasında hâkimin savunma yaparken kendisini susturduğu, ”sus konuşma-otur” diye bana kızdığı, avukatlara “duruşma sabahı beyan dilekçesi verilir mi, biz izin vermeden beyan dilekçesi sunamazsınız, duruşma sabahı dilekçe mi sunulur,” diye bağırdı ve açıkça bu davayı kabul etmeyeceğini, reddedeceğini ima eder şekilde ” arabuluculuk tutanağı ile ilgili ne muvazaa var, avukat muvazaa yapmaz, benim bu arabuluculuk tutanağını iptal etmeye yetkim yok, tutanağı iptal etmem” dediği, sürekli olarak avukatların sözlerini keserek savunma yapmalarına engel olduğu ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, tahkikatın yürütülmesi ve duruşmanın yapılması ve düzenin sağlanması gibi hususlar bakımından mahkeme hakimin taktir hakkı bulunduğu, bir kısım iddiaların soyut nitelikte olduğu yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2022/550 D.İş Esas 2022/550 D.İş Karar sayılı kararına karşı istinaf başvuru talebinin REDDİNE,Kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine, İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 13/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.