Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/1550 E. 2023/2508 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1550
KARAR NO: 2023/2508
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2023
NUMARASI: 2020/308 2023/245
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (MENFİ TESPİT)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan menfi tespite ilişkindir. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… Davacı bankanın 4684 yasa uyarınca; 06/07/2001 tarihi itibari ile tasfiye sürecine girdiği, davacı vekili tarafından açıklanmıştır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 142.maddesi ilk bendinde; fon, fonbankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılacağı o yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde bu davaların (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır. 5411 sayılı Kanunun geçici 11.maddesinde; “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce 26/12/2003 tarihine kadar temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi fona intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapmak ve mevduat kabul etme izni ve yetkileri ilişkili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri fon eliyle yürütülen veya fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya kadar bu kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı kanunun 14, 15, 15a, 16, 17, 17a ve 18.maddeleri, ek 1,2,3,4,5,6 maddeleri ile geçici 4.maddesi hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre; uygulanması gereken 4389 sayılı yasa ve yasayı değiştiren 5020 sayılı yasa çerçevesinde davacı banka alacağı hazine alacağı sayılır. 5411 sayılı yasanın geçici 13.maddesinde; tasfiye halinde … Bankası AŞ nin de aynı katagoride yer aldığı belirtilmiştir. Buna göre; davacı banka alacağı fon alacağı sayılmakta olup, davaya bakmanın İstanbul (1) ve (2) nolu asliye ticaret mahkemelerinin görevi kapsamında bulunduğu soınucuna varılmıştır. HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… Mahkememizin “ihtisas mahkemesi olarak” bu davada özel görevli bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK m.114/1-c ve HMK 115/2. maddesi hükmü uyarınca davanın usulden reddine, Mahkememizce verilen hükme karşı yasal süre içinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının “doğal hakim ilkesi gereği İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini” taraflardan birinin talep etmesine; aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine, Mahkememizce verilen karara yönelik istinaf yoluna başvurulması halinde ilgili daire tarafından; istinaf yoluna başvurulmaması durumunda ise karşılıklı iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğacağından davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi ve merci tayini için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince resen görevli mahkemenin belirlenmesine, karardan sonra davaya başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerinin o mahkemece hükmedilmesine; karardan sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise davanın açıldığı mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacının yargılamaya giderlerine mahkum olunmasına dair karar vermek gerekmiştir. …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14/5-d maddesi 12.05.2001 tarihli ve 4672 sayılı ve daha sonra 12.12.2003 tarihli ve 5020 sayılı Kanunlarla değiştirilerek, “Bankalar ile fon ve bankaların iflas idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür…” şeklini almıştır. Madde metnindeki “bankalar” ifadesi 4672 sayılı Kanun ile eklendiğinden bankalar ile fon ve bankalarının İflas İdaresi tarafından açılacak hukuk davalarının çözüm yerinin yasada belirtilen ticaret mahkemeleri olacağı kabul edilmişse de daha sonra yürürlüğe giren 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesi; “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesinde bakılır, o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür.” hükmünü getirmiştir. 5411 sayılı Bankacılık Kanununda 4672 sayılı Kanun ile eklenen “Bankalar” sözcüğü yasa metninden çıkarıldığına göre, kanun koyucunun ihtisaslaşma sağlanarak hükümlerde doğruluk ve yargılamaya hız kazandırmak istemiş olduğu anlaşılmakla, sadece “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına birden çok asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde l ve 2. Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakacağı sonucuna ulaşılır. Ancak 4672 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde göreve ilişkin 4389 sayılı Kanunun 14. maddesinin birinci fıkrasına 4672 sayılı Kanun ile eklenen (d) bendi hükmünün bu Kanunun yürürlüğünden önce açılan davalar bakımından uygulanmayacağı belirtilmiştir. 4672 sayılı kanununun 16. maddesine göre yürürlük tarihi 12.05.2001’dir. Somut olayda; dava, kredi borçlusu tarafından 30.11.2018 tarihinde. 4672 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra açıldığından, ayrıca kredinin ticari mahiyet arzetmesine göre ve davacının banka veya fon olmaması nedeni ile davanın İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere