Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/153 E. 2023/2324 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/153
KARAR NO: 2023/2324
KARAR TARİHİ: 22/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2022
NUMARASI: 2022/786 2022/761
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Dava birden fazla davalıya yöneltilmesine rağmen … Ltd. Şirketiyle ilgili dava 2020/223 esastan ayrılarak şu andaki esasa alınmıştır. Davalı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mah. 2020/944 esasında yürütülen ve kesinleşen davanın sonucunda iflas etmiştir. İflasın açılma tarihi 22/04/2021’dir. Davaya konu ödeme 18/08/2017 tarihli olduğundan eldeki dava kayıt kabul davasıdır ve Ticaret Mahkemesi’nde görülmelidir …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “…İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/10/2022 tarihli 2022/308 E. 2022/321 K. Sayılı ilamı ile davanın kayıt kabul davasına dönüşmesi gerekçesiyle asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmişse de davanın açılma tarihi 12/10/2020 tarihi olup davalı müflis şirketin Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/944 E. Sayılı dosyasıyla iflas açılma tarihi 22/04/2021 tarihi olmakla birlikte davalı müflis şirketin davanın açılmasından sonra yargılama sırasında iflas ettiği sabittir. İflasın derdest davalara etkisi İİK’nın 194. Maddesinde belirtilmiş olup, İİK nun 194 üncü maddesinde iflasın açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği öngörülmüştür. Bu aşamada davalı müflis şirketin tasfiye işlemleri devam etmekte olup ikinci alacaklılar toplantısı yapılıp yapılmadığı, dava konusu alacağın iflas masasına kaydedilip kaydedilmediği belli değildir. Dosya henüz kayıt kabul davasına dönüşmemiş olup kaldı ki dava sırasında kayıt kabul davasına dönüşse dahi Mahkemelerin görevi dava açılması anında sabit hale gelir ve görev hususu sonradan ortaya çıkan değişikliklerden etkilenmez. Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu hususu iflas tarihinden sonra açılacak kayıt kabul davaları için geçerli olup dava sırasında iflas durumu söz konusu olduğunda Mahkeme tarafından İİK 194. Maddesi işletilerek davaya devam edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde davalı taraf her ne kadar tacir olsa da davacı tarafın tacir olmadığı anlaşılmakla nisbi ticari dava olması için her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi gerektiğinden somut olayda davacı tarafın tacir olmadığı anlaşılmakla bu itibarla davaya bakma görevi genel mahkeme olan 11. Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında olmadığından karşı görevsizlik kararı verilerek …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK’nın 194. Maddesinde, iflas açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam olunabileceği hususu düzenlenmiştir. İkinci alacaklılar toplantısında dava konusu alacağın masaya kabul edilmemesi halinde davaya kayıt kabul davası olarak devam edilerek bir karar verilmesi gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında halefiyet “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda davacı, müflis şirkete karşı dava dışı işçinin açtığı davada hak ettiği işçilik alacağının ödenmesi nedeni ile açtığı rücuen alacak davası olup, davalı şirketin dava açıldıktan sonra iflasına karar verildiği, davanın açıldığı tarih itibariyle iflas hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmıştır. Davacının tacir olmadığı anlaşıldığından, davanın İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/09/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere