Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/1499 E. 2023/1745 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1499
KARAR NO: 2023/1745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/543
TALEP: Reddi Hakim
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin 08/03/2023 tarihli duruşmada reddi hakim edeceğini bildirdiği, bilahare ret gerekçelerini de, mahkeme hakimince bazı hususları beyanda adı geçen ilgili Şirket adını, kimin kim tarafından yönetildiğini veya sair isimleri yanlış anlayarak zapta geçirmekte, söz alınarak, talebimiz üzerine bazı yanlışlıkları düzeltmekte, eksik kalan çok önemli noktalardan ise ancak bazılarını zapta geçirdiğini, zapta bir kısım yanlış geçen hususların ikazları sonrasında düzeltildiğini, karşı tarafça tanığa sorular sorulmasına karşılık kendilerine bu yönde imkan sağlanmadığı, sözlerinin kesildiğini, delil toplanmasına engel olunduğunu, adil yargılanma haklarının zedelendiğini, davanın esasına ilişkin soru sorulmasının engellendiğini, karşı tarafın yönlendirici sorular sorulmasına müsaade edildiği, doğrudan soru sorma hakkının engellendiğini yazılı olarak sunarak reddi hakim talebinde bulunmuştur. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir.Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır.Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davacı tarafından mahkeme hakimince bazı hususları beyanda adı geçen ilgili Şirket adını, kimin kim tarafından yönetildiğini veya sair isimleri yanlış anlayarak zapta geçirmekte, söz alınarak, talebimiz üzerine bazı yanlışlıkları düzeltmekte, eksik kalan çok önemli noktalardan ise ancak bazılarını zapta geçirdiğini, zapta bir kısım yanlış geçen hususların ikazları sonrasında düzeltildiğini, karşı tarafça tanığa sorular sorulmasına karşılık kendilerine bu yönde imkan sağlanmadığı, sözlerinin kesildiğini, delil toplanmasına engel olunduğunu, adil yargılanma haklarının zedelendiğini, davanın esasına ilişkin soru sorulmasının engellendiğini, karşı tarafın yönlendirici sorular sorulmasına müsaade edildiği, doğrudan soru sorma hakkının engellendiği ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen bir kısım hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, yargılamanın yürütülmesi, delil toplanması gibi hususlarda mahkemenin taktir hakkının bulunduğu yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur.İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davacı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davacının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2021/543 D.iş Esas Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davalının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davacı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 14/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere