Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2023/1115 E. 2023/1437 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1115
KARAR NO: 2023/1437
KARAR TARİHİ: 22/05/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/12
DAVANIN KONUSU: REDDİ HAKİM
İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/12 reddi hakim kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Hakimin reddi talebinde bulunan … vekili dilekçesinde; Huzurdaki dava dosyasının 17.01.2023 tarihli duruşmasında her şey gayet normal olması gereken kanuni usulde devam ederken; Davalı vekili olarak taraflarına; “Önceki beyan ve itirazlarımızı tekrar ederiz eksiklikler ikmal edilsin davanın reddine karar verilsin” dedikten sonra, Mahkeme hakimi …’ın önündeki notlarına baktıktan sonra davacı vekili ile arasında; Hakim: “Size daha önce kesin süre vermeme rağmen taleplerinizi açıklayamamışsınız talepleriniz belirgin değil ne talep ediyorsunuz?” Davacı vekili “Dosyanın tamamı yanımda değil kesin sürede taleplerimizi açıkladık tekrar ederiz” Hakim: ” Açıklamalarınız yeterli değil taleplerinizi eksik açıklamışsınız bazı talepler aynı birden fazla talep için aynı miktar istenmiş miktar ayrımı yapılmamış bu yüzden miktarı belli değil tekrar açıklayın yoksa davanın reddi halinde karşı vekalet ücreti çıkar bu şekilde karar veremem… ” Davacı vekili “Efendim süre verin taleplerimizi tekrar açıklayalım” demesi üzerine Mahkeme Hakiminin hemen 1 numaralı ara kararı şablonlardan kopyalayıp yapıştırarak yazmaya başlaması üzerine, kendilerince “daha önce bu konuda kesin süre verdiniz aynı konuda ikinci kez kesin süre veremezsiniz, karşı vekalet ücreti çıkmaması için davacı vekiline akıl veremezsiniz ihsası rey yaptınız itirazlarımızın tutanağa geçmesi talep ediyoruz” denilerek itiraz edildiğini, mahkeme hakiminin sesini yükselterek, sol el işaret parmağını defalarca sallayarak” ara karar yazdırıyorum, susacaksın sus bölme sus diyorsam susacaksın git ara karara itiraz et sen kaç yıllık avukatsın bilmen lazım” diyerek emirler yağdırmaya kalkması üzerine, kendilerinin “… avukata karşı parmağınızı sallayarak sesinizi yükselterek emrivaki konuşamazsınız ara karardan rücu talep edeceğiz… ” demeleri üzerine, yaşananları işine geldiği gibi eksik yazarak gerçek dışı ve asılsız tutanak düzenlediğini ve kendilerine konuşmamaları için ihtarat yapıldığını ve itirazlarının dikkate alınmadığını, duruşma günü verilirken ihtarat yapıldığı için kendilerince tek kelime edilmediğini, davacı vekili müsait olmadığını bildirmesine rağmen 09.05.2023 tarihine duruşma verildiğini, bunun üzerine davacı vekilinin “duruşma günü bize uymuyor hep davalı vekiline uygun olan günlere duruşma günü veriyorsunuz karşı tarafın ekmeğine yağ sürüyorsunuz” dediğini duymasına rağmen tutanağa geçmemesi üzerine kendilerince “yaşananları ve söylediklerimi eksik tutanağa geçtiniz bana ihtarat yaptınız dayacı vekilinin size “karşı tarafın ekmeğine yağ sürüyorsunuz” dediğini niye tutanağa yazmıyorsunuz” diye sorulduğunu, mahkeme hakiminin taleplerini “tutanağı düzenledik ben duymadım” diyerek geçiştirmesi üzerine, kendilerinin “duruşma salonunda bulunan avukatlara ve katibe ile mübaşire’ye sorulmasını tutanak tutulmasını” talep etmelerine rağmen mahkeme hakiminin tutanak tutmadığını, mahkeme hakiminin tutanak tutmaması üzerine kendilerinin duruşma zaptı alınmadan duruşma salonunu terk ettiklerini, duruşma salonu dışında da davacı vekilinin tartışma çıkarması, söylediklerini inkar etmesi üzerine yaklaşık 15 dakika sonra duruşma zaptının mübaşirden istendiğini ve okunduğunu, öncelikle duruşma tutanağı mahkeme hakimi tarafından işine geldiği gibi gerçek dışı ve asılsız olarak düzenlendiği için aleyhlerine olan hususları kabul etmediklerini, lehlerine olan hususların dikkate alınmasını talep ettiklerini, Mahkeme Hakimi …’ın 24.05.2022 tarihli duruşmada 1 numaralı ara karar ile “Davacı vekiline davaya konu maddi tazminat taleplerini kalem kalem ve miktaren açık bir şekilde bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde mevcut dosya kapsamına göre yargılamaya devam olunacağının ihtarına (ihtarat yapıldı),” şeklinde ara karar verilmesine rağmen, maalesef 18.01.2023 tarihli duruşmada 1 numaralı ara karar ile “Davacı vekiline, davaya konu taleplerinin her biri yönünden tereddüde mahal verilmeyecek şekilde nitelik ve miktar bakımından somutlaştırmak üzere 1 haftalık kesin süre yerilmesine, aksi takdirde mevcut dosya kapsamına göre değerlendirme yapılacağının ihtarına (davacı vekiline ihtarat yapıldı),” şeklinde ara karar verildiğini, mahkeme hakimi …’ın, davacı vekiline”Açıklamalarınız yeterli değil taleplerinizi eksik açıklamışsınız bazı talepler aynı birden fazla talep için aynı miktar istenmiş miktar ayrımı yapılmamış bu yüzden miktarı belli değil tekrar açıklayın yoksa davanın reddi halinde karşı vekalet ücreti çıkar bu şekilde karar veremem…” diyerek Mahkeme Hakimi …’ın, daha önce 24.05.2022 tarihli duruşmada kesin süre verdiği aynı konuda usul ve kanuna aykırı olarak davacı taraf lehine davalının usuli kazanılmış haklarının aleyhine ikinci kez kesin süre vererek, sesini yükselterek, sol el işaret parmağını defalarca sallayarak, “ara karar yazdırıyorum susacaksın sus bölme sus diyorsam susacaksın git ara karara itiraz et sen kaç yıllık avukatsın bilmen lazım” diyerek emirler yağdırarak, davacı vekilinin “… karşı tarafın ekmeğine yağ sürüyorsunuz..” şeklindeki cümlesi ile ilgili hiç bir işlem yapmayarak, hem HMK 36. maddesini hem de HMK 94. maddesini ihlal ederek reddi hakim sebepleri fazlasıyla gerçekleştirdiğinden bahisle reddi hakim talebinde bulunmuştur. Reddedilen hakim tarafından, hakimin reddi talebinin reddi gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine, ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen ret sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, hakimin duruşma düzenini sağlamaya yönelik tutum ve davranışları ile davaya aydınlatma kapsamında kurulan ara kararların red sebebi oluşturamayacağı, reddi hakim dilekçesinde hakimin tarafsızlığını yitirdiğine ilişkin sürülen sebepler hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği gibi dilekçede belirtilen sair hususlar işin esası yönünden istinaf ve temyiz sebebi olup hakimin reddi sebeplerinden olmadığı, merci kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/12 D.İş Esasına karşı istinaf talebinin REDDİNE , Davalı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına, Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 22/05/2023 günü oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere