Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/945 E. 2022/2977 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/945
KARAR NO: 2022/2977
KARAR TARİHİ: 05/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2022
NUMARASI: 2022/110 2022/83
DAVA: Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Silivri 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. Silivri 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, “…7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan düzenlemenin, TTK’nın 4/1.c maddesini ortadan kaldırdığından söz edilemez.Ticari davaları düzenleyen TTK’nın 4/1-c maddesi gereğince, işçinin gizlilik sözleşmesinin ihlalinin iş akdi sona erdikten sonra yapıldığı beyanı ve iddiasına ilişkin TBK’nın 444 – 447. maddelerinde düzenlenen uyuşmazlıklar mutlak ticari dava olup, bu tür dava ve uyuşmazlıklara ticaret mahkemelerince bakılması gerekir.Ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığa ticaret mahkemesince bakılması gerektiği (Aynı mahiyette İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih ve 2021/1098 Esas 2021/997 Karar sayılı kararı) anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılacağının düzenlendiği, 7036 sayılı yasanın, 6102 sayılı TTK’dan sonra yürürlüğe girmiş olmakla TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdirdiği, özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımının yapılmadığı, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiği (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2021/271 Esas 2021/758 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinini 2021/1056 Esas 2021/981 Karar sayılı ilamları. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 37. Hukuk Dairesinin 2020/2111 karar no: 2021/1103 karar tarihi: 24/06/202, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ) davacı tarafından davalı hakkında , iş sözleşmesinin konusunu oluşturan gizlilik sözleşmesine dayalı cezai şart, istemi ile dava açıldığı, taraflar arasında imzalanan 02/02/2019 tarihli Gizlilik sözleşmesi kapsamında sözleşmesinin konusunun ”,İşyerinin yürütmekte olduğu işler ve çalışmalar ile ilgili olarak kendisine işveren tarafından verilen açıklanan gizlilik içerdiği açıkca belirtilen bilgi ve belgenin işverenin onayını alınmadıkça herhangi bir gerçek ve/ veya tüzel kişiye açıklamamasını temin edecek olan gizliliğin sınırlarını ve koşullarının belirlenmesidir” konulu olup bu kapsamda sözleşmenin 5. Maddesi süre başlıklı ve 7. Maddesi cezai şart başlıklı kısmında ” iş sözleşmesi akdi ile başlayan ve iş akdinin bitimi tarihinden itibaren 24 aylık süre içerisinde yasal şartlara uyulmaması halinde 500.000,00 TL cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettikleri, dava konusu tazminat isteminin taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında cezai şarta ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesinde davalının 16/01/2019 – 22/09/2020 tarihlerinde davacı şirkette Kimyager ve Ar-Ge müdürü olarak çalıştığını beyan ettiği bu kapsamda açılan davanın davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 20/09/2021 tarihinde açılmış olduğu nazara alındığında 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, somut uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla göreve ilişkin usul kurallarının dava şartı olduğu ve dava şartlarının da kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle resen dikkate alınacak hususlardan olduğu, dava şartlarının mevcut olup olmadığı da HMK 115/1 maddesi uyarınca Mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı dikkate alındığında mahkeme görevsiz olduğu durumlarda görevsizlik kararı vermesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Silivri İş Mahkemesi olduğunu tespitine, dosyada Silivri İş Mahkemesi’nin 2021/656 Esas, 2021/28 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, görev hususunda merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 7036 sayılı iş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesinde iş mahkemelerinin görev alanı düzenlenmiş ve mülga 5521 sayılı Kanun’un 1. Maddesinden farklı olarak, İş Kanunu kapsamında kalmayan ve sadece TBK’nın hizmet sözleşmesi hükümlerine tabi hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da iş mahkemelerinin görev alanına alınmıştır. Yani, mülga 5521 sayılı Kanun’un 1. Maddesi, ” İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle ( o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç,D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç ) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.” (1) iş mahkemeleri; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayalı iş kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) idari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar.” düzenlemesi getirilmiştir.( Basın İş Kanunu ve Deniz İş Kanunu kasamındaki uyuşmazlıklar, eski Kanun döneminde de iş mahkemelerinin görev alanı içinde kalmaktaydı).Görüldüğü üzere, iş mahkemelerinin görev alınının düzenleyen her iki kanun da iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bkam görevini iş mahkemelerine vermiştir. Aralarındaki fark ise, İş Kanunu kapsamında kalmyapı sadece TBK’ nın hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerine tabi olan sözleşmelerden kaynaklı hukuk uyuşmazlıklarının da iş mahkemesinin görev alanına alınmasından ibarettir. Bu husus, 7036 sayılı Kanunun 5. Maddesinin gerekçesinde : ” maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yapılan düzenleme ile, iş mahkemelerinin görev alanı genişletilerek 5521 sayılı Kanunda düzenlenen uyuşmazlıkların yanı sıra 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun ikinci kısım altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerinden ( genel hizmet sözleşmesi, pazarlamacılık sözleşmesi ve evde hizmet sözleşmesi) kaynaklanan işçi ve işveren uyuşmazlıkları da kapsama alınmaktadır. Ayrıca sadece 4857 sayılı iş kanununa tabi işçiler değil 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamındaki gazeteciler ile 854 sayılı Deniz İş Kanunu Kapsamındaki gemiadamları da kapsama alınmakta ve bunlar ile işveren veya işveren vekilleri arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinin bakacağı kabul edilmektedir. Bu düzenlemeler 5953 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi ve 854 sayılı Kanunun 46 ncı maddesiyle de uyumludur. Böylece iş mahkemeleri, işçi ve işveren arasındaki tüm ihtilafları çözmekle görevlendirilerek tam bir ihtisas mahkemesi olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşımla işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda istikrarlı kararların verilmesi sağlanacak uzmanlık sebebiyle kısa sürede daha güvenilir sonuçlar elde edilecek ve yargı yoluna başvuranlar hakları daha iyi korunacaktır.” şeklinde ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere, Kanun gerekçesinde, TTK’ nın 4/1-c maddesinin yürürlükten kaldırıldığına dair iradenin varlığından bahsedilmemiştir. 7036 sayılı Kanun’un genel gerekçesi ve 5. Maddesinin gerekçesi göz önünde bulundurulduğunda, bu düzenleme ile kanun koyucunun TTK’nın 4/1-c ve dolayısıyla aynı Kanun’un 5. Maddesindeki düzenlemeyi bertaraf etmek gibi bir arzu ve iradesinin bulunmadığı, aksine TTK’nın anılan hükümlerinin 1956 tarihli eTTK’dan bu yana hiç değişmeden gelmesinin kanun koyucunun bu uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi yönündeki iradesinin ne derece güçlü olduğunu gösterdiği, sonuçta 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile TTK arasında üstünlüğün TTK’ya tanınması gerektiği ve TBK’nın 444 vd. Maddelerinde düzenlenen rekabet yasağı anlaşmasından doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu kabul edilmelidir ( İbrahim Çağrı Zengin , ” Pazarlamacının ve İşçinin taraf olduğu Rekabet Yasağı Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümünde Görevli Mahkeme -7036 Sayılı (Yeni) İş Mahkemeleri Kanunu Bakımından Değerlendirme” İÜHFM, C:LXXV, S:2017,S.809).Ticari davaları düzenleyen TTK’nın 4/1-c maddesi gereğince, işçinin rekabet yasağına ilişkin TBK’nın 444 ila 447. Maddelerinde düzenlenen uyuşmazlıklar mutlak ticari dava olup, bu tür dava ve uyuşmazlıklara ticaret mahkemelerince bakılması gerekir ( Yargıtay 9. HD’nin 2015/33389 E- 2019/2979 K sayılı, 07.02.2019 tarihli kararı. Yargıtay 11. HD’nin yerleşik içtihadı bu yöndedir: Yüksek 11. HD’nin 2014/19137 E- 2015/1379 K sayılı, 06.02.2015 tarihli kararı; aynı Dairenin 2015/4187 E- 2015/5893 K sayılı , 06.02.2015 tarihli kararı; aynı dairenin 2016/11603 E- 2018/3697 K sayılı , 17.05.2018 tarihli kararı ; Yargıtay HGK’nun 29.02.2012 tarih ve 2011/11-781 Esas, 2012/109 karar sayılı kararı). Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesinde yapılan düzenlemenin, TTK’nın 4/1-c maddesini ortadan kaldırdığından söz edilemez. Davalının rekabet yasağı ve gizlilik sözleşmesine aykırılık oluşturduğu iddia edilen eylemlerinin iş akdinin sona erdiği döneme ilişkin olduğu, davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla davanın Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/12/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere