Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/573 E. 2022/2860 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/573
KARAR NO: 2022/2860
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2021/620 2021/805
DAVA: Elatmanın Önlenmesi-Ecrimisil
Taraflar arasındaki davada İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, elatmanın önlenmesine ilişkindir. İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine yönelik olduğundan yargılamanın her safhasında resen gözetilmelidir. (6100 SY madde 1). Öte yandan Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki eski düzenlemelerin aksine iş bölümü değil görev ilişkisidir. (6102 SY madde 5/3). Ticaret Mahkemelerinin hangi davalara bakacağı sınırlı şekilde belirlenmiş ve sayılmıştır. (6100 SY madde 4). Buna göre ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar her iki tarafı tacir olan ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerinden kaynaklandığı davalardır. Mutlak ticari davalar ise anılan yasa maddesinde birden fazla bent halinde zikredilmiştir. Nispi ticari davadan sözedilebilmesi için ihtilafın sözleşmeden kaynaklanması şart olmayıp haksız fiilden veya sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanması da mümkündür. Yeter ki haksız fiil-sebepsiz zenginleşme iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olsun.(Sabih Arkan Ticari İşletme Hukuku 17. Baskı sayfa 105, 4. HD 2016/422 esas -3278 karar). Öte yandan tüzel kişi tacirlerin adi sahası bulunmamaktadır.(6102 SY Madde 19/1) Bir diğer söyleyişle her türlü işlemleri ve eylemleri ticari niteliktedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/15112 esas -12031 nolu ilamında şu satırlara yer verilmiştir. ” Somut dava incelendiğinde ; Sigortalı ile davalının tacir olduğu,davanın niteliği itibari ile her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren haksız fiil olduğu anlaşıldığından T.T.K. 4/1 maddesi gereği dava nispi ticari dava niteliğinde olup, 5/1 maddesi gereği Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” Eldeki dava kısmen sözleşmeden kısmende haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Her iki durum içinde görev mahkememize ait olmadığından …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “…Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. 6100 Sayılı Kanunun 2. Maddesinde bulunan “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesi ile Asliye hukuk mahkemeleri genel görevli mahkeme olarak belirlenmiştir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözümünde genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilip HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının kendisine ait taşınmaz çıkmadığını, haksız şekilde kullandığını bu nedenle el atmanın önlenmesi ile ecrimisil talep ettiği anlaşılmakla, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile imzalan protokol gereğince taşınmazın davacıya devredildiği anlaşılmakla, davacı ve davalı şirketler arasındaki dava TTK’nın 4.maddesi uyarınca, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan dava olması nedeniyle ticari davadır. Bu kapsamda, tacirin haksız fiili ve elatmasının önlenmesi de ticari nitelikte bir davadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık her ne kadar taşınmaz hukukundan doğmuş olsa da tarafların ticari şirket olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmelerine ilişkin bulunduğu anlaşıldığına göre, ihtilafın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 3 ve 4. maddelerine göre İstanbul 21.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere