Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/570 E. 2022/2879 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/570
KARAR NO: 2022/2879
KARAR TARİHİ: 18/11/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2021
NUMARASI: 2020/880 2021/1041
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince, “… 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda 3/k maddesinde tüketicinin tanımı yapılmış olup; buna göre “Tüketici; ticari veya meslekli olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve ya tüzel kişiyi ifade eder” Bu kapsamda yapılan incelemede dava konusu sözleşmenin genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi olduğu, kefalet ve faize ilişkin maddelerinin kanunla belirlenen tüketici kredi sözleşmesi tanım ve içeriğine uymadığı, davalının beyanından anlaşıldığı üzere ticari araç kredisi için kredinin kullanıldığı ticari kredi sözleşmesinin taraflarının 6502 sayılı TKHK 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemeleri eliyle görülüp karara bağlanması gerektiği anlaşılmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler, kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceğinden HMK 138,114/c ve 115. Maddeleri gereğince yapılan inceleme sonucu aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. 6502 sayılı yasa ve HMK.nın 114/1-c maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda; davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının ve tacir kaydının bulunmadığı ve yine bilanço usulüne göre defter tutmadığı için de kendisini doğrudan tacir kabul etmek mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle ticari ilişkinin karşı tarafı olan gerçek kişi davalının tacir sayılmasının mümkün olmadığı, taraflar arasındaki kredinin (Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi) ticari nitelikte olmadığı, uyuşmazlığın TTK da düzenlenen bir konudan kaynaklanmadığı gibi özel bir düzenleme ile uyuşmazlığın ticaret mahkemelerinin görev alanında bulunduğu belirtilmediği için davanın görevli mahkemede görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Tüm dosya kapsamından; somut uyuşmazlık 6502 sayılı Kanunun 3.maddesine göre sözleşme kapsamında tüketici işlemine dayalı veya tüketiciye yönelik uygulamalardan doğmuş olup, aynı kanunun 73.maddesi gereği davaya bakmak görevi tüketici mahkemesine aittir…” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı niteliğinde olup, mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalı, dava şartının bulunmaması halinde HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmelidir. Ticari davalar TTK. 4.maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava söz konusu olup, Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. Somut olaya döndüğümüzde, taraflar arasında akdedilen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi uyarınca taraflar arasında akdedilen bankacılık hizmetleri sözleşmesi uyarınca davalı adına kredi kartı tahsis edilmiş olup, dava konusu icra takibi davacı bankanın kredi alacağı taleplerine ilişkindir. Taraflar arasındaki kredinin ticari kredi olmadığı, mahkemece yapılan araştırmaya göre davalınında tacir sıfatının olmadığı anlaşılmakla, taraflar arasındaki bankacılık işlemine ilişkin uyuşmazlığın Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere