Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/513 E. 2022/573 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/513
KARAR NO: 2022/573
KARAR TARİHİ: 11/03/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2021
NUMARASI: 2020/253 2021/804
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret mahkemesi nezdinde 2018/131 Esas sayısı ile ikame edilen davada verilen 2018/141 K. sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiğini İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesinin 2018/422 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada verilen 2019/517 K. Sayılı kararla dava şartı arabulucuya başvurulmadan açılan davanın usulden reddine karar verildiğini, bunun üzerine Bursa Arabuluculuk merkezine başvurulduğunu, … sayılı arabuluculuk dosyasında yapılan görüşmelerin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine işbu davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu, müvekkilinin davalı şirket ile akdettiği sözleşme gereği 26.12.2005 tarihinden Eylül 2016 ayına kadar davalı şirket bünyesinde oluşturulan Sağlık Grubuna bağlı Bursa Hastanesinde Plastik ve Konstrüktif Cerrahi dalında tamgün hizmet verdiğini, bu süre içerisinde müvekkilinin ücretlerini 5510 sayılı Yasanın Ek 10. maddesi uyarınca davalı şirketin tahakkuk ederek müvekkile bildirdiği föydeki bilgiler doğrultusunda düzenlediği “Serbest Meslek Makbuzu” ile bilahare kurduğu “… Ltd. Şti.” tarafından düzenlediği “fatura” karşılığında tahsil etmekte olduğunu, ancak sözleşmenin imzalanmasından kısa bir süre sonra 2007 yılında davalı şirket müvekkilinin verdiği Poliklinik hizmeti ve yaptığı Ameliyatlardan hakettiği ücrettten %10 ila %15 oranında “Oransal Kesinti” adı altında kesinti yapmaya başladığını, müvekkilinin bu gibi durumlarda sözleşmenin IV/p bendinde açıklandığı üzere mesleki hata ihmal ve/veya acemilik nedeniyle hastalara verdiği zararlar sonucu hasta ve/veya yasal mirasçılarının tazminat taleplerine karşı kapsamlı “Mesleki Sorumluluk Sigortası” yaptırdığını, dolayısı ile ücretlerinden oransal kesinti yapılmasının hukuki olmadığını söylemiş ise de kabul ettiremediğini ve yapılan kesintinin bilahare kendisine iade edileceği sözüne de güvenerek aralarındaki ikili ilişkinin bozulmaması için çalışmasına devam ettiğini, davalı şirketçe haklı bir neden gösterilmeksizin müvekkili ile yapılan hizmet sözleşmesi tek taraflı olarak fesh edildiğini ve 31.08.2016 tarihi itibariyle hastane ile ilişiği kesildiğini, davalı şirketçe haklı bir neden olmadan sözleşmesi sona erdirilen müvekkilinin hakettiği ücretlerinden oransal kesinti adı altında yapılan kesintilerin ödenmesi müvekkiline sözlü olarak talep edildiğini ve fakat sonuç alınamadığını, talebe rağmen müvekkil alacağının ödenmemesi nedeniyle yasal yollara başvurma amacı ile Bursa … Noterliğinin 01.11.2017 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yazılı talepte bulunulduğunu, fakat 01.11.2017 tarihi itibariyle ve usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen ihtarnameye cevap verilmediğini ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama sırasında tespit, ıslah ve harcı ikmal edilecek müvekkil alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000.-TL.nin kesintinin yapıldığı her ay itibariyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, davalı şirketin sözleşme dışı insiyatif kullanarak ve kötü niyetli olarak müvekkilinin hakettiği ücretlerinden %10 ve %15 arası oransal kesinti yapıp verdiği söze, tüm yazılı ve sözlü taleplere rağmen tamamen kötü niyetli olarak ödemeye yanaşmaması gözetildiğinde aynı saikle malvarlığını kaçırması da olası olduğundan davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve yargılama giderlerinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi, davaya İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş, daha sonra davaya bakan İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi davaya İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesince bakılması gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, istinaf üzerine İstinaf 19. Hukuk Dairesince Onanarak kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 22/2.maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme ilgisine göre Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” 6100 sayılı HMK’nın 23/2.maddesinde “Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtayca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.” hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararı İstinaf 19. Hukuk Dairesince onanmıştır. Bu durumda davaya bakma görevinin İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesine ait olduğu dairenin kabulündedir. İstinaf dairesinin onama kararının mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. O halde uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere.