Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3685
KARAR NO: 2023/1937
KARAR TARİHİ: 05/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2022
NUMARASI: 2022/188 2022/216
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesince ve Bakırköy 1. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi; gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… Dava konusu sözleşme, stand-up programı yapılmasına ilişkin olup, yerine getirildiği iddia edilen bir eserin mevcut olması, eserin ise mahiyeti itibariyle bir fikri sanat eseri olacağı, sözleşmenin de Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında olduğu, uyuşmazlığın çözümlenmesinin uyuşmazlığa konu eser itibariyle, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin uzmanlığını gerektirdiği, İstanbul BAM. 16 HD.nin 2018/2837 E. 2018/1969 K. Sayılı ve mahkememiz konusu uyuşmazlığa benzer nitelikte ki bir dava dosyasında verilen “Dava, davalı için senaryo yazıldığı iddia edilerek alacak talebine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesi olarak nitelendirilmiş ise de, Radyo ve Televizyon Kuruluşlarının ürünler üzerindeki manevi ve mali hakları belirlenmesi, korunması 5846 Sayılı Kanun kapsamındadır. Davacı taraf senaryo yazarak davalı için eser ürettiğini iddia etmiştir. Bu durumda 5846 Sayılı Kanunun … Ve 6769 Sayılı SMK’nun … maddesi gözetildiğinde dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi görevlidir. …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi ise “… Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme ve bu sözleşme doğrultusunda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında oluşturulmuş bir eser ve bu eserden kaynaklı herhangi bir hak talebi söz konusu değildir. Davacı, sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk (culpa in contrahendo) esasına dayalı olarak tazminat talebinde bulunmaktadır. Bir an için sözleşmenin kurulduğu kabul edilse dahi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18/11/2009 Tarih ve 2009/15-459 Esas – 2009/541 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere böyle bir sözleşme 5846 Sayılı FSEK kapsamında bir eser olmayıp Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen eser sözleşmesi mahiyetindedir. Olaya 5846 Sayılı FSEK hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 66. Ve devamı maddelerinde bu kanun kapsamında olan davalar sınırlı olarak sayılmıştır. Talep bu kapsamda değildir. Bu haliyle davaya bakma görevi TTK’nun 4. Maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. … ” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5846 sayılı FSEK’nın 1 ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, buna göre fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. Davacı vekili Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesi ile, müvekkilinin yapımcı olduğunu, müvekkili ile davalı şirketle birleşen … A.Ş. (…) arasında “…” isimli, 10 bölümlük bir stand-up programı yapım sürecinin başladığını, bu süreçte müvekkili yapımcının önerisi ve davalıyla birleşen …’in kabulüyle, programın hazırlık aşaması ve devamla çekimlerinin yapıldığını ve hatta bu hususta …’in müvekkiline göndermiş olduğu sözleşmenin müvekkilince imzalanarak …’e ulaştırılmış olmasına rağmen … şirketinin sözleşmeyi alıp imza sürecinin başladığını bildirdiği halde sözleşmeyi imzalamadığını ve daha sonra da “yönetim değişecek yeni yönetimin imza sirkülerini bekleyelim” şeklinde bir takım mazeretler sunduğunu, sözleşmeyi imzalama ve eserin kabulü yönünde hiç bir adım atmadığını, nihayetinde sözleşme görüşmelerini yapan … şirketinin iletişim yetkilisi …’in müvekkilini arayarak, yeni yönetimin programı onaylamadığını belirttiğini ve sözleşmenin … tarafından tek taraflı olarak iptal edildiğini, … A.Ş. tarafından müvekkiline e-mail yoluyla gönderilen “Program Yapım Sözleşmesi” 11. maddeye göre de 10 bölümlük bu yapım için bölüm başına 39.000,00 TL (+KDV) olmak üzere toplam 390.000,00 TL (+KDV) lik bedelle programın satın alınacağını belirttiğini, müvekkilinin program yapımı için en az 250.000,00 TL borçlandığını, müvekkilinin muhattabı olan … Hizmetleri A.Ş. nin huzurdaki davalı … İletişim A.Ş. ile 08.10.2020 tarihinde birleşmiş olduğunun öğrenildiğini, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ispatı bakımından delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek birden fazla belge bulunmakta olduğunu, yapılan masraflara ilişkin şimdilik bedelin 20.000,00 TL kısmı için dava açmış bulunmakta olduklarını belirterek taraflar arasında akdedilen Program Yapım Sözleşmesi gereğince, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla müvekkili tarafından yapılan ve üstlenilen harcamalardan şimdilik 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Bu haliyle uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık iddiasına dayanmakta olup uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK ve 5846 sayılı FSEK hükümlerinin uygulanma yeri bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/07/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere