Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/3569 E. 2023/49 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3569
KARAR NO: 2023/49
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2022
NUMARASI: 2022/365 2022/364
TALEP: Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı- karşı davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı- karşı davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacı- karşı davalı vekili ibraz etmiş olduğu 26/10/2022 tarihli hakimin reddi talepli dilekçesinde özetle; duruşmada mahkeme hakiminin alenen davalı tarafın avukatına siz beyan verin ben zaten 15 gün sonra karar vereceğim, tarafına ise mahvettiniz beni, mahkemeyi mahvettiniz dediğini, sözlerini duruşma tutanağına geçirmediğini, duruşmada sadece ıslah talebinde bulunduğu için yüksek sesle beni meşgul ediyorsunuz diyerek anlaşılmaz ifadeler kullandığını, sözlerinin devam ederken e-duruşmadan çıkarıldığını, açıkça davalıya ben zaten karar vereceğim diyerek ıslahı dikkate almadığını ve eski karara göre hüküm vereceğini beyan eden mahkeme hakimi hakkında ret talebinde bulunduklarını, bu nedenlerle hakime karşı güvenlerinin sarsılmış olmalarından dolayı mahkeme hakimi …’in reddini talep ettiği anlaşılmıştır. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davacı- karşı davalı tarafından mahkeme hakiminin duruşma sırasında karşı taraf vekiline ”siz beyan verin ben zaten onbeş gün sonra karar vereceğim” şeklinde beyanı sonrasında davayı ıslah ettikleri ve bu çerçevede delil toplanması talepleri sonrasında ” mahkemeyi de beni de mahvettiniz” şeklinde beyanının olduğu, daha sonra karar verilmek üzere ara karar kurulduğu ve duruşma günü verildiği, bu durumun anlaşılamadığı, beyanların zapta geçilmediği, karar vereceği ve delilleri toplamayacağını belirterek ihsası reyde bulunduğu ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, ayrıca bir kısım iddiaların soyut nitelikte olduğu yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2022/365 D.İŞ Esas 2022/364 D.İş Karar sayılı kararına karşı istinaf başvuru talebinin REDDİNE,Kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine, İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 09/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere