Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/3508 E. 2023/2030 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3508
KARAR NO: 2023/2030
KARAR TARİHİ: 11/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2022
NUMARASI: 2022/392 2022/472
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir. İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… İİK’nın 235/1.maddesi ile sıra cetveline itiraz davası için yetkili ve görevli mahkeme, iflasa karar verilen yerdeki (İİK m.154/3) ticaret mahkemesidir. Bu nedenle, davalı müflis şirkete karşı açılan dava İİK’nın 235. maddesi gereğince “kayıt-kabul (sıra cetveline itiraz) davası” niteliğinde olduğu ve bu davalarda iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesi görevli oluğundan …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… davacı … yönünden asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan, davalı şirket hakkında ise dava tarihi itibariyle iflas kararı olmadığından, sonradan verilen iflas kararının davayı kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüştüreceği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine, İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiş, HMK 21. Madde uyarınca kararın istinaf edilmemesi halinde dosyanın mercii tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, karar verilmiş, aksi halde dahi eldeki davada Mahkememizin hiçbir şekilde yetkili olmayacağı, İİK 235. Madde uyarınca iflas kararı veren yer olan Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kesin yetkili olacağı, mahkemenin bu yönde de hata yaptığı anlaşılmış, neticeten davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.İİK’nın 194. maddesinde, iflas açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam olunabileceği hususu düzenlenmiştir. İkinci alacaklılar toplantısında dava konusu alacağın masaya kabul edilmemesi halinde davaya kayıt kabul davası olarak devam edilerek bir karar verilmesi gerekir. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 02.02.2012 tarih ve 2011/4952 E. – 2012/680 K. sayılı ilâmı da bu yöndedir.) İİK’da masa borçları için İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HMK’ya göre belirlenmesi gerekir. İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açıldıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. Somut olayda, davalı şirketin 28/12/2016 tarihinde iflasına karar verilmiş olup, davacı tarafından ise rücuan tazminat istemli iş bu dava 07/04/2017 tarihinde iflastan sonra açılmıştır. Davacının yerine halef olduğu işçi tarafından davacı aleyhine iş mahkemesince açılan dava sonucu hüküm altına alınan alacağın iflastan sonra ödendiği, işçi alacağının iflastan sonra doğduğu, davanın genel nitelikli bir rücuan tazminat davası olduğu, uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/07/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere