Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/3239 E. 2023/1438 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3239
KARAR NO: 2023/1438
KARAR TARİHİ: 22/05/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2022
NUMARASI: 2022/293 2022/563
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Somut olayda, davacı tarafça keşide edilen çeklerden kaynaklı bağışlamadan rücu ve menfi tespit talepli iş bu davanın Mahkememizde açıldığı, uyuşmazlığın temeli olan çekin, kıymetli evrak olarak Ticaret Kanununda tanımlı ve Yasada düzenlendiği…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesince,”…Mahkemenin görevli olup olmadığının resen incelenmesinde, davacının çek vererek bağış yaptığını ileri sürdüğü, çeklerin 2017 tarihli olduğu, zamanaşımına uğradığı ve böylece kambiyo senedi vasfını yitirdiği, davalı tarafça da icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile değil genel haciz yolu ile yapıldığı, uyuşmazlıkta temel ilişkinin çeke dayalı bir alacak değil bağışlamadan rücü hukuksal nedenine dayalı olarak davacı dilekçesinin talep kısmında da açıkça yazıldığı şekilde çekler için bağıştan rücunun tespitine ve rücu sebebiyle çeklerin iadesine karar verilmesine ilişkin olduğu, mahkemece araştırılması gerekenin çekle ilgili bir talep olmayıp, bağışlama ilişkisi ile bağıştan rücu şartlarının varlığı ve bu kapsamda verilenin iadesinin mümkün olup olmadığından ibaret olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, TBK 291 vd. maddelerinde yer almakla, tamamen TBK hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Taraflar da tacir değildir. Bu nedenle davaya bakma görevi HMK’ nın 2. maddesine göre genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı takibe konu çeklerden dolayı bağışlamadan rücu ettiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş olup, çekin keşide edildiği tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına, delil başlangıcı niteliğinde olan çekin kambiyo senedi vasfını kaybetmiş bulunmasına göre uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/05/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere