Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/2797 E. 2022/2386 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2797
KARAR NO: 2022/2386
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2022
NUMARASI: 2022/203 2022/216
TALEP: Reddi Hakim
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Reddi hakim dilekçesinde özetle; İstanbul 17.Asliye ticaret Mahkemesinin 2022/183 esas sayılı dosyasının yargılaması sırasında, davacı/birleşen davada davalı vekili İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı ve Üye Hakimini red etmiştir. Reddi Hakim talep edenler vekili dilekçesi ile müvekkili banka ile davalı ve davalının bağlı olduğu … Şirketler Grubundaki diğer şirketler arasında 2003 yılından bu yana süre gelen davalar bulunduğunu, davaların büyük bir çoğunluğunun İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görüldüğünü, işbu 2022/183 esas sayılı dava dosyası ile İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/512 esas sayılı dosya ve İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2017/356 esas sayılı dava dosyaları olmak üzere 3 adet devam eden dava bulunduğunu, 2016/512 esas sayılı dosyası nedeni ile müvekkili banka tarafından 29 Temmuz 2019 tarihinde ilgili mahkeme üyeleri hakkında Hakim ve Savcılar Kuruluna şikayette bulunulduğunu, bu şikayetten sonra usul ve esas yönünden hukuka aykırı uygulamaların artarak sürdürülmesi sebebi ile 11.01.2022 tarihinde bir kez daha Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayette bulunulduğunu, 2016/512 esas sayılı dosyada müvekkili banka tarafından iki defa şikayette bulunduklarını, söz konusu heyette bulunan hakimlerin işbu dosyada tarafsız şekilde hüküm tesis edeceği inancı ortadan kalktığından HMK.36 vd. Maddeleri gereğince Başkan … ve üye hakim …’in reddini talep reddini talep etmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. HMK 41.maddesi red sebebi ve bu sebebe ilişkin inandırıcı delil veya emare gösterilmemiş ise red talebinin, reddi istenen hakim tarafından geri çevrileceğini düzenlemiş olup, hakimin reddini talep eden tarafın red sebebine ilişkin mutlak bir ispat vasıtası olarak delil göstermesi zorunlu olmayıp, red sebebine ilişkin emareler de yeterlidir. Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. (Anayasa m.9) Hakimler görevlerinde bağımsızdır. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle hakimler önüne gelen uyuşmazlıkları kanuni çerçevesinde çözmek zorundadırlar. Bu işlemi yaparken hakim bir olay ile ilgili kuracağı hükümle tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp hedefleyerek çalışmalı, kanunlardan aldığı güçle hareket etmelidir. Hakim tarafların geçerli ve kanuni delillere dayanmayan soyut iddiaları karşısında başkalarına ve kendisine yabancı kalarak hukukun ne dediğini söyleme yetkisini kullanıp, yargılama işlemi ile yargı kararlarının kişisel görüş, inanç ve duyguların aracı olamayacağını, aksine hakimlerin yansız ve kanunlardan aldığı güçle adaleti sağlamaya çalıştığını davanın taraflarına inandırmalıdır. Yargılama sırasında, taraflardan birinin mahkeme hakimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması veya mahkeme hakiminin davanın taraflarından biri hakkında şikayette bulunması (suç duyurusunda bulunması) HMK.nın 36/1-d maddesindeki “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Suç duyurusunda bulunulması hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebep olarak da düşünülemez. Dosya kapsamına göre hakimi reddeden davacı – birleşen dava davalısı mahkeme hakimlerini ikinci defa HSK’ya şikayet etmesi nedeni ile mahkeme hakiminin tarafsız kalmayacağı şeklindeki hakimin reddine gerekçe gösterilen sebeplerinin somut olay bakımından HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi sebeplerinden olmadığı, yargılama sırasında mahkeme hakimi hakkında Cumhuriyet Savcılığına veya HSK’ya şikayette bulunulmasının HMK’nın 36/1-d maddesi uyarınca davalı olarak yorumlanamayacağı, yargılama sırasında oluşan husumetin hakimin reddi sebebi olarak ileri sürülemeyeceği mercice verilen ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla bu hususa ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince d davacı – birleşen dava davalısı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davacı – birleşen dava davalısı red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2022/203 D.İş esas- 2022/216 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davacı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere