Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/2663 E. 2022/2339 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2663
KARAR NO: 2022/2339
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/07/2022
NUMARASI: 2022/920 2022/1006
DAVA: TAMİNAT
TALEP: REDDİ HAKİM
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davalı vekili dilekçesinde özetle: 14.06.2022 tarihli celsenin 1 ve 2 nolu ara kararlarının usule aykırı olduğunu, müvekkilinin adil yargılama hakkının ihlalini oluşturduğunu, ara kararlardan rücu taleplerinin reddinie karar verildiğini, delil listesinde yer verilmiş olan ve uyuşmazlığın çözümü noktasında son derece önem arz eden delillerin incelenmemesi ve hükme esas alınmayacağının bildirilmesi ve bu suretle müvekkilinin Anayasa’da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan adil yargılama hakkının açık ve ağır ihlalini oluşturduğunu, durumun Mahkemenin tarafsızlığını şüpheye düşüren bir durumun oluşturduğunu ve hukuken haklı bir gerekçeye dayanmaksızın keyfi olarak hareket edildiğini beyanla reddi hakim talebinde bulunduklarını beyan etmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır.Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davalı tarafından mahkemece delil listesinde bulunmasına rağmen, delil listesinde bulunmadığı belirtilen bir kısım delillerin hükme esas alınmayacağı ve rapora yapılan itirazın reddinin hukuka aykırı olduğunu, bu karardan rücu talebinin reddinin de haksız olduğunu; delil listesinde gösterilen ama incelemeye esasa alınmayan delil bakımından adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve mahkemenin davacı yararına keyfi hareket ettiğini; sunulan ses kayıtlarının belge niteliğinde bulunduğunu ve delil listesinin 15 ve 16. Maddelerinde bu delile dayanıldığını, delil listesinde belirtilen banka kayıtlarının incelenmediği, bu nedenle rapora yapılan itirazın reddinin hatalı olduğunu, dayanılan delillerin sunulan dilekçelerde de belirtildiği; yargılama sırasında delilin karar esas alınmayacağını açıklamanın ihsası rey olduğunu ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur.İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davalı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davalı red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2022/920 D.İş Esas 2022/1006 D.iş Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davalının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere