Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/2492 E. 2023/1168 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2492
KARAR NO: 2023/1168
KARAR TARİHİ: 14/04/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:26/05/2022
NUMARASI: 2021/662 2022/461
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 6. Tüketici ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesince “… Konut alım-satımına dair uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için tüketicinin malı satın alma amacı büyük önem taşımaktadır. Yasa, nihai tüketici tarafından kullanım amacı ile alınan konut ve tatil amaçlı taşınmazlar yönünden geçerlidir. Bir mal veya hizmetin, kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yatırım amaçlı alım, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma vs. gibi mesleki veya ticari amaçlarla satın alanların tüketici kabul edilmeyecekleri aşikardır. Davacı dilekçesindeki ikrardan görüleceği üzere davacı yanca fiili olarak teslim alınan taşınmazın 20/04/2018 tarihinde kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Hali hazırda dava konusu taşınmaz davacı tarafından bizzat kullanılmadığı aşikardır. Zira, Kartal İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından Mahkememize gönderilen cevabı yazıda, davacının 17/09/2018 tarihinde … Mah. … sok. … Blok no:.. İç Kapı No…. Merkez Kastamonu olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının nihai amacının kişisel ihtiyacı için kullanma olmadığı, gelir elde etme amacıyla hareket ettiği ve tüketici sayılamayacağı kuşkusuzdur. Bu çerçevede davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle açılan davada davacının 6502 Sayılı yasanın 3. Maddesindeki ” ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket” etmediği, gelir elde etme amacıyla hareket ettiği bu haliyle yasa anlamında tüketici olmadığından taraflar arasındaki hukuksal ilişkinin “tüketici işlemi” sayılamayacağından davanın tüketici mahkemelerinde görülmesi imkanı bulunmamaktadır. Mahkemelerinin görevinin kamu düzenine ilişkin olup bir dosyada görevli olup olunmadığının yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alması gerektiği gözetilmek suretiyle, mahkememizin görevsizliğine ve dosyaya bakma görevinin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Davacının, davalı sigorta şirketine … nolu poliçe ile sigortalı dairesindeki eşyalarının şehir su şebekesindeki arıza nedeni ile meydana gelen su sızıntısı sonucu zarar görmesi nedeni ile davalı sigortacısına başvurduğu ; fakat davalının, hasarın teminat dışı kaldığından bahisle ödeme yapmadığını beyanla , açtığı icra takibine yönelik davalı itirazının iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davanın sigorta poliçesinden kaynaklandığı ve 6102 sayılı TTK m 4 uyarınca mutlak ticari dava olduğu anlaşılmıştır. Yargılamaya asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının tacir olmaması, eldeki davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmaması sebebiyle mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, mahkememizce verilen kararın yasal yollara gidilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK ‘nun 21-(1) c. Maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunundan doğan hukuk davalar ticari dava sayılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401-1520. maddelerinde Sigorta Hukuku’nun düzenlendiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun “zorunlu sigortalar” başlıklı 13. maddesinde de sorumluluk sigortalarına ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir. Somut olayda; davacı ile davalı Sigorta şirketi arasında konut yangın sigorta poliçesi düzenlediği, davacının duruşmalardaki beyanına göre taşınmazda kendi kullanmadığı, eşyalı olarak dava dışı birine kiraya verdiğini beyan ettiği, davacının gelir elde etme amacı olması nedeni ile tüketici vasfında olmadığı anlaşılmıştır. Huzurdaki davada sigorta poliçelerine dayanılarak tazminat talep edildiğinden uyuşmazlığın sigorta hukukuna göre çözüme kavuşturulması gerekir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava TTK 4/1-a maddesi gereği mutlak ticari dava olup 5/1 maddesi gereği Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/04/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere