Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/2264 E. 2023/832 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2264
KARAR NO: 2023/832
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2022/336 2022/322
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasındaki davada Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi ile Malkara Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Malkara Asliye Hukuk Mahkemesince, “… somut davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın İtirazın İptali (Rücuen Nedeniyle) davası olduğu, bu nedenle yargılama konusunun ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği, görev hususunun resen yargılamanın her aşamasında ele alınıp değerlendirilmesi gerektiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve E.21646783-668/13369 numaralı kararı ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Tekirdağ ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/09/2021 tarihi itibariyle faaliyete geçtiği ve Tekirdağ ilinin tamamı için müstakilen Ticaret Mahkemesi kurulduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinin görev yönüyle ele alınıp HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben tarafların talebine bağlı olarak dosyanın yetkili ve görevli Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… dava konusunun temelinin haksız fiilden kaynaklandığı, davalı sürücünün veya araç malikinin tacir olmadığı, dava konusu kazanın ticari işletme ile ilgili olmadığı, kazaya karışan aracın hususi olduğu, bu davanın mutlak veya nispi ticari dava olmadığı, davaya bakmaya mahkememizin görevli olmayıp asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, görev dava şartı eksikliği halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği; (aksi kanaatte olunsa dahi, davanın açıldığı 17/05/2019 tarihi itibariyle kurulmuş ayrı bir ticaret mahkemesi olmaması, HSK’nın yetki belirlemeye yönelik kararında ticari davaların, yeni kurulacak mahkemelere devri yönünde bir karar bulunmadığı ve anayasal hak olan doğal hakim ilkesi nazara alınarak davanın açıldığı tarih itibariyle mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, (Yargıtay 5 HD 21.02.2022 tarih, 2022/1181 esas ve 2022/2687 karar; İstanbul BAM 44. HD 30.12.2021 tarih, 2021/1577 esas ve 2021/1654 karar, Konya BAM 3. HD 11.01.2022 tarih 2022/39 esas ve 2022/20 karar, Ankara BAM 23. HD 22.11.2021 tarih 2021/1939 esas ve 2021/1732 karar, İzmir BAM 21. HD 24.12.2021 tarih 2021/2020 esas ve 2021/2204 karar sayılı ilamları) görevli mahkemenin ise 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararı HSK kararı gerekçe gösterilerek dosyanın mahkememize devri kararını veren Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17896 esas- 2021/4942 karar sayılı kararında ”… Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2020 tarih, 2020/466-2020/8778 sayılı kararı ile 16.10.2019 tarih, 2017/1132-2019/9502 sayılı kararları da aynı yöndedir.) Dolayısıyla Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir. ” gerekçesi ile farklı yöndeki uyuşmazlığı giderir şekilde karar verilmiştir.6102 sayılı TTK nun 5/2 maddesinde de ticari davalara asliye ticaret mahkemelerince bakılacağı, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı Güvence Hesabı zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan davalının sürücü , diğer davalının maliki olduğu aracın neden olduğu kazada yaralanan dava dışı kişiye ödediği tazminatı, haksız fiilden sorumlu olan davalılarda rücuan talep etmektedir. Davacının güvence hesabı olduğu, ödeme yaptığı üçüncü kişinin halefi olduğu ve üçüncü kişinin tacir olmadığı gibi uyuşmazlık da haksız fiilden kaynaklandığından, davanın Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanması gereken diğer bir husus ise; davanın açıldığı tarihte Tekirdağ İli’nde ayrı bir Ticaret Mahkemesi bulunmaması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinde (ticaret mahkemesi sıfatı ile) açılan davanın, yargılama sırasında Tekirdağ İli’nde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi kurulması nedeniyle bu mahkemeye devredilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Konu ile ilgili Yargıtay 3.HD’nin 2022/1991 E., 2022/3857 K. Sayılı kararı “Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/05/2011 tarihli ve 2011/11-233 E. 2011/330 K., 04/04/2019 tarihli ve 2017/11-10 E. 2019/401 K. sayılı kararları ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2022 tarihli ve 2022/1073 E. 2022/2686 K. sayılı kararı aynı yöndedir). Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamasını yapacak ve çözecek mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davaya bakılması olanaklı değildir.” şeklindedir. Benzer konuda Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasındaki çelişkinin giderilmesi için Yargıtay 5. HD’nin 2022/1073. E., 2022/2686 K. Sayılı kararında “Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığından, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararı yerinde değildir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği; şeklinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının bu şekilde giderilmesine,” karar verilmiştir. Somut olayda, dava tarihinde henüz Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyete geçirilmemiş olup, dava o tarihte görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmektedir. Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirilmesi ve yargı alanının Tekirdağ İl sınırı olarak belirlenmesine ilişkin HSK’nın 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 07/07/2021 tarih ve 608 numaralı karar kararında daha önce Tekirdağ İl sınırı dahilindeki asliye hukuk mahkemelerinde açılmış ve görülmekte olan davalara ilişkin bir devir kararı bulunmamaktadır. Bu halde, Tekirdağ İl sınırları dahilinde asliye hukuk mahkemelerinde bulunan ve ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılan davalara bu mahkemelerce bakılmaya devam edilmesi gerekir. Bu nedenlerle mahkemece davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/03/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere