Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/2058 E. 2022/2139 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2058
KARAR NO: 2022/2139
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/20
ASIL VE BİRLEŞEN DOSYALAR
DAVANIN KONUSU: REDDİ HAKİM
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı- bir kısım birleşen dosya davacısı- davalısı tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı- bir kısım birleşen dosya davacısı- davalısı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Reddi hakim talebinde bulunan davacı- bir kısım birleşen dosya davacısı- davalısı vekili 24/03/2022 tarihli dilekçesinde; Müvekkil kooperatif adına Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde takip ettiğimiz, 2022/20 Esas sayılı dosyası ile birleşen davaların duruşmasının yapıldığı, 24.03.2022 tarihli duruşmada, reddi hakim talebimiz ve tarafların beyanları alındıktan sonra mahkeme heyeti ara kararı oluşturmak için duruşmaya ara vermiş ve tarafları dışarı çıkmaya davet etmiştir. Ara karar, hazır olduktan sonra mübaşir tarafından duruşma salonuna davet üzerine, reddi istenen mahkeme başkanı hakim … tarafından, reddi hakim talebimizin reddedildiği ara kararı kısaca sözlü olarak anlatılarak devamında tarafıma dönerek; “Ben burada tarafsız ve adil bir yargılama yapıyorum, lütfen çirkinleşmeyelim” dedi. Bunun üzerine, taleplerimin HMK kapsamında olduğu, HMK kapsamında olmayan bir talebimin olmadığını, reddi hakim talebimin de HMK’da düzenlenmiş olduğu, adil yargılanma adına yine reddi hakim talebinde bulunacağımı ve bu durumu HSK’ya şikayet edeceğimi söyledim. Anayasamızın, “Anayasa’nın “Hak Arama Hürriyeti” başlığı altında düzenlenen 36. maddesinde, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü uyarınca hiçbir şekilde, hukuk çerçevesinde, “adil yargılanma hakkımızın engellenmesine rıza göstermemiz” mümkün değildir. HMK’da düzenlenen reddi hakim müessesesine müracaat etmemiz, adil ve objektif yargılanma talep etmemiz karşısında, reddini talep ettiğimiz hakimin; “Lütfen Çirkinleşmeyelim” ifadesi ile artık adil ve bağımsız bir yargılamanın, reddini talep ettiğimiz hakim tarafından tesisinin mümkün olmadığı, reddini talep ettiğimiz hakimin, tarafıma karşı kullandığı sözlerle açıkça ortadadır. Kürsüde yargılama yapan, adil ve tarafsız yargılama yapacağı umulan bir hakimin, bir taraf vekiline karşı, şahsıma yçönelik, HMK’da düzenlenmiş olan bir hakkın kullanılması, yasal bir müessesenin işletilmesi nedeniyle, “Lütfen Çirkinleşmeyelim” ifadesiyle mukabele edilmesi, hakimin artık bu saatten sonra, bu dosyada, objektif ve tarafsız olmayacağının açık ve somut delili olmakla birlikte, kanunda tanımlanmış bir hakkın kullanılmasına karşı yasal hakkını kullanılan taraf vekiline karşı kullanılan ifade karşısında, hakimin dosyada objektif ve tarafsız karar vermesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Yargılamayı yapan bir hakimden, yargılama esnasında, duruşmada, bir taraf vekiline, yani tarafımıza, yönelik, “Lütfen Çirkinleşmeyelim” ifadesini kullanması ve bu sözleri sarf eden bir hakimden objektiflik ve tarafsızlık beklemek hukuken mümkün değildir. Dosyaya sunduğumuz, 23.03.2022 tarihli hakimin reddi dilekçemizde ifade ettiğimiz ve somut olarak sübut bulan olgular karşısında, reddi istenen hakimin, “Lütfen Çirkinleşmeyelim” ifadesinin hukuki karşılığı, hakimin objektifliğini ve tarafsızlığını yitirdiğinin açık ve somut delilidir. Bu fiili durum karşısında HMK 36/1 doğrultusunda hakim …’i reddettiğimiz gibi, hakimin de bizzat çekilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 38. maddesi uyarınca, reddi talep edilen Hakim …, 24.03.2022 tarihli duruşmada tarafımıza yönelik “Lütfen Çirkinleşmeyelim” ifadesiyle objektif ve tarafsızlığını yitirdiği ve kendisinden objektif ve tarafsız bir yargılama beklemenin imkansız hale geldiği anlaşılmakla, reddi hakim talebimizin kabulü ile davamıza başka bir hakimin görevlendirilmesini talep etme zorunluluğumuz doğmuş bulunmaktadır.” şeklinde mahkememiz başkanı … hakkında reddi hakim talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir.Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır.Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davacı- bir kısım birleşen dosya davacısı- davalısı tarafından, mahkemeye yapılan reddi hakim talebinin reddi sonrasında mahkeme başkanının ‘ben burada tarafsız ve adil yargılama yapıyorum, lütfen çirkinleşmeyin” şeklinde beyanının bulunduğu, mahkeme başkanın bu tutumu ile objektif ve tarafsız davranmayacağı kanaatine varıldığı ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, başkanın beyan ettiği söz bakımından iddianın soyut nitelikte kaldığı, red sebeplerinin bulunmadığı yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur.İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davacı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davacı red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davacının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2022/20 D.İŞ esas karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davacının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davacı- bir kısım birleşen dosya davacısı- davalısı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına,4-Davacı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 19/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere