Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1800 E. 2022/1656 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1800
KARAR NO : 2022/1656
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2022
NUMARASI: 2022/327 2022/343
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; Davalıların proje ve mevzuata aykırı yapı inşa ettiğini ve diğer birçok kişi gibi müvekkilininde mağdur edildiğini, müvekkilinin dava konusu ticari plazadan 73 adet bağımsız bölüm satın aldığını ve taşınmazın özellikle otoparkının kullanılamayacak derecede ayıplı olduğunu ve bu nedenle dava açıldığını, daha sonrasında talep sonucunun ıslah edildiğini ve miktar itibari ile davanın heyet tarafından yürütülmesine karar verildiğini, dosya heyete tevdi edilmeden önce taleplerinin hiç bir şekilde değerlendirilmediğini, tanık dinletme ve mahkemenin de katılımı ile keşif yapılması taleplerinin reddedildiğini ve dosyada görevli Hakim …’nın da katılımı ile heyetin toplandığını, toplanan heyetin usul ve ve yasaya aykırı olarak yargılamayı yürüttüklerini, hatta sözlü yargılama için gün verilmiş olduğunu, davalıları ve dava konusu aynı olan İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/866 Esas sayılı dosyasında karar vermiş olan Hakim …’nın daha öncesinde de reddine ilişkin talepte bulunulduğunu ve kabul edilmediğini, davayı yürüten heyette Hakim … yerine başka bir hakimin görevlendirilmesi gerektiğini, 09.03.2022 tarihli celsede itirazların sunulduğunu ve hakimin reddinin talep edildiğini, ancak bu husustaki beyanların eksiksiz olarak tutanağa geçirilmediğini ve mahkeme heyeti tarafından red talebine ilişkin olarak herhangi bir ara karar da kurulmadığını ve mahkemenin taraflı olarak yargılamayı sürdürdüğü gerekçesiyle İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/702 Esas sayılı dosyasında duruşmaya katılan mahkeme heyetini reddettiği anlaşılmıştır. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davacı mahkeme hakimin talepler hakkında değerlendirme yapmadığını, tanık dinletilme ve keşif taleplerini reddeden üye hakimin katılımı ile oluşturulan heyette adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, tahkikat tamamlanmadan sözlü yargılama duruşma günü verildiğini, mahkeme hakiminin davalıları ve konusu aynı olan başka bir davada karar verdiğini, ihsası reyde bulunduğunu, heyette bulunmaması gerektiğini ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur. İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davacı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davacı red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davacının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davalının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına,4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderinin Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 14/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.