Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1662 E. 2023/539 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1662
KARAR NO: 2023/539
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2021
NUMARASI: 2021/85 2021/930
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Dava konusu ipoteğe ilişkin protokol incelendiğinde şirket sermayesinin tedariki ve güvencesi için iş bu ipoteğin tesis edilmiş olduğu sabit olmakla, bu durumda davaya bakmakla görevli mahkeme, ipoteğin teminat altına aldığı sözleşmenin niteliğine göre belirlenecektir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 5/3 bendinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Hal böyle olunca T.T.K. nın 4.5. ve 21 maddeleri uyarınca uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olması nedeniyle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmesi gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… uyuşmazlığın konu ipoteğin, şirketin kurulmasından önce davacı tarafından davalı …’ya verilen vekaletle kurulacak şirkete alınacak mallara ilişkin teminat olarak verildiği, ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle tarafların tacir olmadığının dosya kapsamından anlaşıldığı, ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle kurulmuş bir şirketin bulunmadığı ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmadığı, bu nedenle davanın TTK’nın 4.maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı, mahkemelerin görevinin HMK’nın 114.maddesinde dava şartları arasında düzenlendiği ve dava şartlarının mevcut olup olmadığı HMK’nın 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabileceği, HMK’nın 2.maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliğine, yargı yerinin tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacının tacir olmadığı, taşınmazın konut niteliğinde olduğu, davacı tarafın davalılar arasında kurulması kararlaştırılan şirket ortağı olmadığı ve sözleşmenin de tarafı olmadığı, taraflar arasından da ticari bir ilişkinin varlığının da iddia edilmediği anlaşılmakla ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/02/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere