Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1646 E. 2023/540 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1646
KARAR NO: 2023/540
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2021
NUMARASI: 2021/714 2021/954
DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
Taraflar arasındaki davada İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 6. Asliye Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 776 ve devamı maddelerine göre bono olarak düzenlenmiş kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır. 6102 sayılı TTK m. 4’de “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, (…) öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.” düzenlemesi yapılmış olup kambiyo senetleri 6102 sayılı TTK m. 670 ve devamı maddelerinde, bono ise 776 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla bonoya dayalı uyuşmazlıklar ticari nitelikte davalardır. Aynı yasanın 5’inci maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” düzenlemesi getirilmiş ve bütün ticari davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Mahkememizde açılan davanın konusunu 6102 sayılı TTK m. 776’ya göre düzenlenmiş kambiyo senedi niteliğinde bono oluşturması sebebiyle bu bonodan kaynaklı menfi tespit davalarında görevli mahkemede İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Bu gerekçelerle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115’e göre davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2016 tarih ve 2016/3568-6425 Esas ve Karar sayılı kararı uyarınca, davalı ile dava dışı … arasında borçlu Nadir Saldı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde gönderilen İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vermiş olduğu görevsizlik kararını; “İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli Mahkeme Genel Mahkemelerdir, mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi hatalı bulunarak bozma” nedeni yapılması sebebiyle, İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasında tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veya borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının görevin belirlenmesinde bir etkisi bulunmadığından, HMK’nın 2. maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğu sonucuna varıldığından, davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, bu yönde karşı görevsizlik kararı verilmesi gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. İİK’nun 89/3. maddesinde “…İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından, takip borçlularına karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/1500 Esas, 2019/4799 Karar)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/02/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere