Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1516
KARAR NO: 2023/108
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2022
NUMARASI: 2022/73 2022/127
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… davalı …, davacıya ait araç ile zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan plakasız, tescilsiz motosiklet cinsi aracın çarpışması sonucu motosiklette yolcu olarak bulunan …’un vefatı, motosiklet sürücüsü kardeşi …’un ise yaralandığı kazada ödediği tazminatı, haksız fiilden kusuru oranında sorumlu olan davacıdan icra takibi yoluyla rücuan talep ettiği, davacının bu takibe konu borca ilişkin menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır. …nın sorumluluğunun TTK’nın 1483/1. maddesinden kaynaklanmasına ve aynı Kanunun 4. maddesine göre TTK’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağının açıkça belirtilmesine göre, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (İstanbul BAM 37 HD 04/03/2020 tarih 2019/2332 E., 2020/581 K.) Bu nedenle açılan davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “…Tüm izah edilen nedenler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın, ticari dava niteliğinde olmadığı, davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava niteliği taşımadığı, nispi ticari dava olarak kabulü için gereken her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmeleri ile ilgili bulunması koşulunun olayda mevcut olmadığı, davacının kendi şahsi aracının maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, davacının kendi ticari işletmesiyle ilgili tasarrufta bulunmadığı, davalı şirket ile herhangi bir ticari iş gerçekleştirmek amacıyla hareket etmediği, …nın ZMSS si bulunmayan, plakasız tescilsiz araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören 3. Kişilere ödediği tazminatı yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu ettiğinden taraflar arasındaki ilişkinin borçlar kanunundan düzenlenen haksız fiil çerçevesinde değerlendirilerek TTK:4/1 anlamında her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gereken şartları beraberce karşılamadığından nispi ticari dava olmadığı, mutlak ticari davalardan da olmadığı gözetilerek, (Yargıtay 4. HD 2021/17896 E. 2021/4942 K. 16.09.2021 tarihli BAM kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair içtihat uyarınca) mahkememizce bu davaya bakma görevi bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17896 esas- 2021/4942 karar sayılı kararında ”… Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı … zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2020 tarih, 2020/466-2020/8778 sayılı kararı ile 16.10.2019 tarih, 2017/1132-2019/9502 sayılı kararları da aynı yöndedir.) Dolayısıyla Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir. ” gerekçesi ile farklı yöndeki uyuşmazlığı giderir şekilde karar verilmiştir.6102 sayılı TTK nun 5/2 maddesinde de ticari davalara asliye ticaret mahkemelerince bakılacağı, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir.Somut uyuşmazlıkta, davalı … zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan ve kazaya karışan motosiklet sürücüsünün kusuru nedeni ile ödediği bedelin tahsili bakımından davacıya yapmış olduğu icra takibi bakımından, davacının açmış olduğu menfi tespit talebine ilişkin olup; davacının sürücü olduğu aracın neden olduğu kazada ölen dava dışı kişiye ödediği tazminatı, haksız fiilden sorumlu olan davacıdan rücuan talep etmektedir. Davalının … olduğu, ödeme yaptığı üçüncü kişinin halefi olduğu ve üçüncü kişinin tacir olmadığı gibi uyuşmazlık da haksız fiilden kaynaklandığından, davanın İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/01/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere