Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1515 E. 2023/211 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1515
KARAR NO: 2023/211
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2022
NUMARASI: 2021/312 2022/85
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki davada İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince, “… Dava dilekçesi, dosya kapsamındaki uyuşmazlık konusu kredi ve hayat sigortası sözleşmesi uyarınca muris tarafından kullanılan kredinin tarım kredisi olduğu sabittir. Tarımsal kredi kullanana murisin amacı uyarınca tüketici olduğu söylenemez. Zira tüketici sözleşmesinde satıcı ve sağlayıcının işlem yaparken ticari veya mesleki amaçlarla hareket etmesi, tüketicinin ise ticari veya mesleki olmayan amaçla hareket etmesi gerekir. Tüketici mahkemesinin görevli olması için öncelikle uyuşmazlığın bir tüketici uyuşmazlığı olması gerekir. Taraf dilekçeleri ve delilleri uyarınca davacı murisinin akdedilen tarımsal kredi sözleşmesi uyarınca kredi ve hayat sigortasını akdetmekte mesleki amacının olduğu gözetilerek davacının bu amacı karşısında tüketici sayılması mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilerek …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… Esasen yerleşmiş Yargıtay içitihatlarında tarımsal kredi de genel kredi gibi ticari kredi olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla kredi sözleşmesi ticari nitelik taşımakla birlikte uymazlığın temelini hayat sigortası oluşturmaktadır. Yargıtay 17. H.D. bu tür uyuşmazlıklarda kredinin türüne göre değil hayat sigortasına göre görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna karar vermektedir. (Yargıtay 17. H.D’nin 16.05.2017 tarih 2017/198E – 2017/5526K, 24.09.2018 tarih 2015/18647E -2018/8119K). Dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda; davacılar, muris adına düzenlenmiş olan … Sigortası sözleşmesine dayanarak eldeki davayı açmışlardır.Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup kredi sözleşmesi değildir. … sigortası sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, murisin tüketici konumunda olup davacılar da irs ilişkisine dayanarak dava açtıklarından ve davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca İstanbul 2. Tüketici Mahkemesine ait bulunmaktadır.( T.C. YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2016/17858 -KARAR NO: 2019/7354; ESAS NO: 2017/3086–KARAR NO: 2018/4129)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/01/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere