Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1473 E. 2022/1413 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1473
KARAR NO: 2022/1413
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2021
NUMARASI: 2021/24 2021/24
DAVANIN KONUSU: Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; 21/09/2020 tarihli dilekçeleri ile sunulan yemin metni ve yemin teklifinine ilişkin olarak Mahkemece 08/12/2020 tarihli duruşmada davalı …’ın yeminine ilişkin celse arasında ara karar oluşturulmasına şeklinde hüküm kurulduğunu, ancak daha sonrasında bu konu ile ilgili herhangi bir ara karar oluşturulmadığını, yargılamanın davalı lehine 1 yıl boyunca hakim tarafından sürüncemede bırakıldığını, 22/09/2021 tarihli duruşmada, mahkeme hakiminin yemin metnine ilişkin ara karardan haksız ve taraflı olarak rücu ettiğini, buna ilişkin tutarlı şekilde gerekçe gösterilmesinin gerekli olduğunu, yargılama sürecinin aleyhlerine olacak şekilde uzadığını, Mahkeme hakiminin davalının tanınırlığından etkilendiğini ve tarafsızlığını yitirdiğini belirterek, öncelikle dava dosyasına bakan hakimin dosyadan çekilmesini, aksi halde HMK m. 40 uyarınca hakimin reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davacı tarafından, dahili davalıya yemin teklif edilmesi sonrasında mahkemece pandemi koşulları ve davalının iddia edilen sağlık sorunları nedeni ile yeminin nerede eda edileceği yönü ile tarafların taleplerinin değerlendirmeye alındığı ancak yemin eda edilmeden, yemin edilmesine ilişkin ara karardan haksız rücu edildiği, yemin teklif sürecinin sürüncemede bırakıldığı ve tarafsız davranılmadığı belirtilerek ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur. İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davacı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davacı red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davacının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 2021/24 D.İŞ esas 2021/24 D.İŞ karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf giderinin Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 12/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere