Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1429 E. 2022/1407 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1429
KARAR NO: 2022/1407
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:
NUMARASI: 2021/665
TALEP: Reddi Hakim
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden tarafın dilekçesindeki iddialar ile ilgili dosyaya bir delil sunmadığını, her şey yasal defterlerde var bilirkişi incelesin dendiğini Mahkemenin çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir, ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağını, itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere göre alacağın tespit edilmesinin bir davada mümkün olmadığını, olayda davacının muavin hesaba dayalı icra takibi başlatıldığını, haklı olarak itiraz ettiklerini, mahkemeye ticaret ve borçlar kanununda ne kadar sözleşme türü varsa, komisyonculuk, pazarlama, aracılık, cari hesap ilişkisi… iddialarının yanında nakit avans gönderip karşılığında mal alamadığından bahisle alacaklı olduğunu iddia edip itirazın iptalini talep ettiklerini, ama bir tane sözleşme örneği, bir adet makbuzun dilekçelerine eklenmediğini, ön inceleme duruşmasına kadar sunmadıklarını, varsa yoksa yasal defterler ve bilirkişi incelemesi delilinde bulunduklarını, bunlara mukabil mahkemenin tüm delillerini görmezden gelerek tüm talepleri hakkında leyh ve aleyhe olsun bir karar vermeyerek adeta davacıya yol gösterip öğüt verircesine, davanın konusunun taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında cari hesaba dayalı başlatılan icra takibine yönelik olduğundan bilirkişi incelemesine, sayın davacı kabul buyururlarsa mahallinde inceleme yapılmasına karar verildiğini, davacı vekilinin anında pası gole çevirip defterlerinin hacimli olduğundan mahallinde inceleme yapılsın dediğini, davanın altıncı ayını doldurduğunu, bir taleplerinin dinlenmediğini, lehe veya aleyhe bir karar verilmediğini, mahkeme hakiminin sundukları talepleriyle ilgili bir karar vermediğini, görev ve yetkisini usulsüz bir biçimde bilirkişi ile paylaşarak bilirkişi raporunu dayanak göstererek aleyhe karar vereceğini, halbuki ortada bilirkişiye gidecek bir konu olmadığını, iki ay evvel nakit avans makbuzları ibraz edilsin derhal ödemeye hazır olduklarını bildirdiklerini ve bu taleplerininde dinlenmediğini, eğer bu talepleri dinlenseydi davacı davasında samimi olsaydı, bilirkişi marifeti ile suiistimal yapılmayacak olsaydı dosyanın çoktan kapanacağını, alacaklı olduğunu iddia edenin belgesini göstereceğini, hakimin bu belgeyi görmeden bilirkişi incelemesine karar veremeyeceğini, netice olarak hiç bir dayanak belge olmadan açılan davada sayın hakimin son duruşma zabtında davanın konusunu değiştirerek ucu açık bilirkişi kararı vermesi, davacı lehine delil yaratma işleminden başka bir şey olmadığından üzülerek de olsa ret talebini sunduklarını, anılan sebep ve gerekçelerle hakimin reddi talebinde bulunmuştur. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davalı tarafından, mahkemece sunulan deliller görmezden gelinerek, davacı tarafça hiçbir delil sunulmadan mahkeme yönlendirilmesi ile defterler üzerinde mahalinde inceleme kararı verildiğini, talepleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediğini, mahkemece değerlendirme yapılması gereken konularda bilirkişi incelemesi yapılamayacağını, davacının alacağına ilişkin delil bulunmadığı ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur. İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davalı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davalı red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davalının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2021/665 sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davacı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf giderinin Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 12/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere