Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2022/1414 E. 2023/107 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1414
KARAR NO: 2023/107
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2022
NUMARASI: 2022/31 2022/88
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan itrazın iptaline ilişkindir. İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Davacı-alacaklı ile davalı-borçlu … Paz.Tic.A.Ş. arasında, davacı-alacaklının toplam kar ve zarara katılım akdi ve/veya cari hesap sahibi olarak Tasfiye Halinde … A.Ş.’den olan 8.307,00 USD’lik alacağının, 28/09/2011 tarihinden itibaren başlamak üzere 49 ay her ay 166 USD ve son ay 173 USD olmak üzere 50 taksitte ödenmesi karşılığında, davalı-borçlu … Paz.Tic.A.Ş.’ye devir ve temlik edilmesine ilişkin 01/02/2011 tarihli “Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi” imzalandığı, temlik alan davacı-borçlu şirket tarafından 9., 10. ve 11.aydaki 166 USD’lik taksitlerin ödendiği ve fakat sonraki taksitlerin ödenmediği için davacı-alacaklı tarafından, 19/07/2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, talep edilen alacak miktarın ve ödeme emrinin, 7.809,00 USD Asıl Alacak + 1.328,86 USD İşlemiş Faiz = 9.137,86 USD (x 4,8365 = 44.195,26 TL) toplam takip çıkışlı olduğu, takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz talepli olduğu, ödeme emrinin davalı-borçlu temlik alan şirkete 25/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu tarafından yasal süre içerisinde 19/07/2018 tarihinde yasal süre içerisinde, borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğu, İcra Müdürlüğü tarafından icra takibinin 27/07/2008 tarihinde durdurulduğu, davacı-alacaklı tarafından 1 yıllık yasal süre içerisinde 09/11/2018 tarihinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı, taraflar arasında düzenlenen temlik sözleşmesi uyarınca davacı-alacaklının dava dışı … Kurumundan olan alacağını, davalı-borçlu tarafından ödenmesi koşuluyla davalı-borçlu …Tic.A.Ş.’ye temlik edildiği halde, bir kısım edimlerin borçlu-davalı temlik alan şirket tarafından ödememesi nedeniyle ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın çözümünde 6102 s. TTK’nın 4/1 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması (Yargıtay 20 HD’nin 12/06/2015 tr.li 2015/1151 E. 2015/5790 K.s. kararı, İstanbul BAM 16.HD’nin 20/10/2021 tr.li 2019/1923 E. 2021/1761 K.s. kararı), Mahkememizin görevsiz olması karşısında, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… davacı ile davalı şirket arasında 01.02.2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı şirketin davacılara her ay 166,00-USD olmak üzere toplam 8.307,00-USD ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacı anılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı … Tic. A.Ş aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olmadığı da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/03/2019 tarih, 2017/11-2630 Esas ve 2019/328 Karar, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 04/04/2016 tarih,2015/14950 Esas ve 2016/3539 Karar, 11/09/2018 tarih, 2017/1069 Esas ve 2018/5194 Karar, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 22/02/2017 tarih,2015/15096 Esas ve 2017/2181 Karar, 20/10/2017 tarih, 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 25/03/2021 tarih, 2018/1793 Esas ve 2021/642 Karar sayılı ilamları) Yukarıdaki açıklamalar ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da göz önüne alınarak Mahkememizce mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında düzenlenen temlik sözleşmesi uyarınca, davacının … Kurumundan olan alacağının davalı şirket tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının edimini yerine getirmediğini belirterek alacağnın tahsilini talep etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temlik sözleşmesinden kaynakladığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 E,- 2019/328 K.sayılı 21/03/2019 tarihli benzer bir uyuşmazlığa konu kararında ; “davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … Kurumu A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacağın da doğrudan davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının da tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığına ” karar verilmekle, dosyamız davacısının da tacir olduğuna dair bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın, İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/01/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere