Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/971 E. 2021/2197 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/971
KARAR NO : 2021/2197
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI : 2020/499 2020/659
DAVA : Tazminat
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesince, “… açıklanan gerekçelerle mahkememizin uyuşmazlığın esası bakımından görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, benzer bir uyuşmazlık hakkındaki Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/05/2016 tarihli 2016/2920 esas, 2016/5093 karar sayılı ilamının da bu doğrultuda olduğu, mahkemenin görevinin kamu düzenine ilişkin olup mahkemenin görevli olup olmadığını yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alması gerektiği gözetilmek suretiyle, tüm dosya içeriğine göre mahkememizin görevsizliğine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… Davaya konu temlik eden …’e ait …plakalı aracın Hususi araç olduğu, alacağı temlik eden …ile davalı … sigorta arasında düzenlenen sigorta poliçesinin tüketici işlemi olduğu, tüketici işlemine konu alacağın tüketici tarafından temlik alacakları davacı şirkete temlik edilmesinin tüketici işlerini ticari iş mahiyetine dönüştüremeyeceği, temlik eden tüketici ile davalı sigorta şirketi arasındaki sigorta sözleşmesinin TTK. 4. Maddesinde yazılı ticari davalardan olmadığı, Yargıtay HGK.’nun 21/03/2019 tarih ve 2017/2630 E 2019/328 K sayılı ilamı değerlendirilerek mahkememizin karşı görevsizliğine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacı vekili, dava dışı …ve …’a ait sigortalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ekspertiz ücreti alacağının müvekkiline temlik edildiğini ileri sürerek, bu tutarın Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı tacir ise de, alacağını temlik eden … ve … ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Temlik eden … ve …’ ın tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, tüketici konumunda bulunduğu, sigortalı araçların da hususi araç olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa’ nın 3/1. maddesinde belirtilen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/12/2021
gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere