Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/950 E. 2021/2212 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/950
KARAR NO : 2021/2212
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : 2021/133 2021/234
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davacı tarafından davalı şirket aleyhinde mahkememize açılan işbu itirazın iptali davasında, dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş şeklinden de anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından davalı şirkete 31/05/2019 tarihinde borç açıklaması ile banka havalesi yolu ile gönderilen 40.000,00 TL tutarındaki meblağın tahsiline yönelik olarak davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibine müteakip söz konusu takibe davalı tarafça vaki itiraz üzerine itirazın iptali ve takibin devamına yönelik olduğu anlaşılmakla yukarıda zikredilen yasal düzenlemeler de dikkat-i nazara alındığında taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından davalı şirkete banka havalesi yoluyla gönderilen borca yönelik olduğu ve işbu noktada TTK’nun 4/1-c maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla bu hususta mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup, …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… Sonuç olarak stanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/864 Esas, 2020/483 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, mahkemenin bu kararında taraflar arasındaki ilişkinin havale sözleşmesinden kaynaklı ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki yanlış değerlendirmeleri ile mahkememize kaydı yapılan itirazın iptali davasında karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Usul ekonomisi ilkeleri ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi amacıyla kamu düzeninden olan göreve ilişkin değerlendirmeler davacı vekilinin duruşma öncesi talebi doğrultusunda ele alınarak sonuca gidilmiştir. Davanın görev nedeniyle usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 08/10/2019 tarihinde açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la değişmeden önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.Somut olayda, taraflar arasındaki itirazın iptaline konu uyuşmazlığın, davacı tarafından borç ibaresi le davalı şirketin hesabına gönderilen paranın iadesi için açılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemini içerdiğinden davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 555. ve devamı maddeleridir. Davacı gerçek kişi tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. (T.C. YARGITAY 5. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2021/7541 -KARAR NO: 2021/11148)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/12/2021
gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere