Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/867 E. 2021/2205 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/867
KARAR NO: 2021/2205
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2019
NUMARASI: 2019/207 2019/908
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Dava dilekçesi, cevap dilekçesi içeriği, ve tüm dosya kapsamından, davalı şirketin iş sahibi olup sözleşme konusu cami inşaatının taç kapısı gibi işlerini yüklenici olarak davacıya verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki ikrar ve kabulüne göre davacı, davalı şirket nezdinde iş akdiyle çalışan işçi olmayıp, söz konusu işi davalı şirketten eser sözleşmesiyle alan yüklenicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın TBK maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesi olmayıp Asliye Ticaret Mahkemesidir. Bu nedenlerle görevsizlik kararı vermek gerekmiş …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil göreve ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret kanununun 5/(4). maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması Asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması kararın kaldırılmasını gerektirecek bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır. Somut olayda, davacı tacir olmadığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda, davacı, davalı firmanın üstlenmiş olduğu inşaat işinde yüklenici olarak dış kaplama ve taç kapı işinin kendisine verildiği ve bu sözleşme kapsamında ödenmeyen alacağın tahsilini talep etmekle; olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 12/09/2019 tarihli yazısında, davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığını, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliğinin 11.07.2019 tarihli yazısına göre davacı adına kaydın bulunmadığını, davalı tarafın ticaret şirketi olduğu ancak davacı tarafın gerçek kişi olduğu tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere