Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/856 E. 2021/2206 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/856
KARAR NO: 2021/2206
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2021
NUMARASI: 2019/336 2021/58
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 11. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R: Dava, itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul 11. Tüketici Mahkemesince, “… HMK 114/c maddesinde ise “Mahkemenin görevi dava şartı olarak gösterilmiş olup, aynı kanunun 115 maddesi ile getirilen “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler, mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse, davanın usulden reddine karar verir…” hükmü gereğince resen görevsizlik kararı verilebileceğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve HMK 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… davacı ile davalı arasındaki sigorta sözleşmesinin 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi uyarınca tüketici işlemi olması, talebin dayandığı hukuksal nedenler ve rücuen tazminat taleplerinin tüketici işlemi mahiyetindeki sigorta sözleşmesinden kaynaklanması, davalının tacir sıfatının bulunmaması, davaya konu aracın (traktör) yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince ticari bir araç olmaması, somut uyuşmazlık bakımından Mahkememizin görevli olmadığı, 6502 Sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli kılındığından Mahkememizin görevli olmaması karşısında görevsizlik kararı vermek gerekmiş …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı Kanuna göre, davacı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan sigortacılık hizmeti ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. 6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir. Yine dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/I-a maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı sigorta şirketi, davalı sigortalıya ait … plakalı aracın ZMM sigortası sigortalandığını, arcın karışmış olduğu kaza sonrasında dava dışı kişilere ödenen tazminatın tahsili için sigortalısından zararın rücuen tahsilini talep etmekle; her ne kadar sigorta poliçesi taraflarca sunulmasa ve mahkemece dosya arasına celp edilmese de, tarafların kabulünde olduğu üzere, aracın kazanın meydana geldi sırada davacı tarafından sigortalandığı, dava dışı kişinin açmış olduğu tazminat davası ve ceza dosyasındaki delil ve beyanlara dikkate alınarak sigortaya konu aracın yük taşıma işinde kullanılan kepçe şeklinde bir araç olduğu, ancak ruhsat bilgilerinde traktör olarak tescil edildiği; davalının ceza dosyasındaki beyanı da dikkate alınarak sahibi olduğu … adlı şirketin temsilcisi olduğu, alınan raporlarda sigortalı aracın yük yüklemede kullanılan kepçe olduğunun beyan edildiği bu nedenle aracın ticari amaç ile kullanıldığı, bu durumda uyuşmazlık, TTK ‘ nın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine ve ayrıca sigortalı aracın da ticari olduğu nazara alındığında, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere