Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/850 E. 2021/2194 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/850
KARAR NO: 2021/2194
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2021/27 2021/43
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R: Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan iş bu menfi tespit davasında dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş şeklinden de anlaşılacağı üzere davacının talebinin davaya konu 01/11/2017 tarihli düzenleme tarihli 40.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitini içermekte olduğu anlaşılmakla bu hususta mahkememizce celp edilen İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının tetkiki neticesinde takibe konu 01/11/2017 düzenleme tarihli 40.000,00 TL bedelli senedin, 6102 sayılı TTK’nda düzenlenen ve bir tür kambiyo senedi olan bononun şekil şartlarını taşımakta olduğu bu noktada TTK’nun 4.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/20165 E-2017/6430 K. Sayılı ilamı da benzer mahiyettedir.) bu hususta mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… Somut olayda da taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu dilekçeler aşaması tamamlanması ile anlaşılmış ve senedin kat karşılığı inşaat hissesi devri sözleşmesinin teminatı olarak verildiği bono arka yüzü ile açıkça ayrıca anlaşıldığından bononun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içerdiğinden bahsedebilmenin mümkün bulunmaması ve uyuşmazlığın bono metninden değil kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince belirlenen ifa yükümlülüğünden kaynaklanması nedeni ile görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. (Aynı doğrultuda Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2018/1593 Esas, 2018/3866 Karar sayılı kararı,Yargıtay 11.Hukuk Dairesi Esas No: 2020/4641 Karar No: 2020/3637 sayılı kararı, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2015/8040 Karar sayılı kararı ) Somut olayda taraflar arasındaki ilişki veya uyuşmazlığın bu şekilde bahsi geçen üç grup içerisinde yer almadığı ve bu nedenle de taraflar arasında ticaret mahkemelerinin görev alanına giren bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın genel hükümlere göre(6098 sayılı TBK) Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp, sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından davanın görev yönünden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Görülmekte olan dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmış olup bu kanuna göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yukarıda yapılan açıklama nezdinde somut olaya baktığımızda; aralarında düzenlenen kat karşılığı düzenlenen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istenmiş olup, davacı müteahhidin gerçek kişi olması nedeni ile ticari işletmesiyle ilgili bir iş söz konusu değildir. Dolayısıyla nisbi ticari dava söz konusu değildir. Yine TTK’nın 4/son maddesinde düzenlenen hususlardan veya diğer kanunlarda yer alan hususlardan kaynaklanan bir davada söz konusu değildir. Dolayısıyla mutlak ticari davadan söz konusu değildir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna ve iddianın ileri sürülüş biçimi bakımından senedin eser sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ileri sürüldüğünden görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı eser sözleşmesi kapsamında davalıya verilecek dairenin 1/3 hissesi bakımından verildiği taraflarca kabul edilmekle; takibe konu senedin arkasında ” Kat karşılığı sözleşmesine daire payının 3/1 hissesine isitinaden verildi” ibaresinin bulunduğu, tahsil amaçlımı, teminat amaçlımı verildiği hususunda tarafların iddia ve savunmalarına göre tereddüt bulunsa da, mevcut hali ile davaya konu kambiyo senedinin kayıtsız şartsız para borcunun ikrarını içeren senet olduğundan bahsedilemeyeceği, bu niteliğin tartışmalı olduğu anlaşılmakla bu nedenle mutlak ticari dava olarak görülemeyeceği, dava tarihi itibariyle davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup, tarafların sıfatı ve temel ilişkinin eser niteliğine göre görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.