Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/827 E. 2021/2141 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/827
KARAR NO: 2021/2141
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2020/257 2020/692
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk, İstanbul Anadolu 3. Tüketici, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Dava dilekçesi ve sözleşmenin incelenmesinde davacının konut projesinden 2 daire satın aldığı bu kapsamda sözleşmenin 6502 sayılı yasa kapsamında olduğu ,mahkememizin görevsiz olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesince, “… dosyamızda davalının ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden tüzel kişinin olduğunu sabit olduğu, dolayısıyla tüketici konumunda olmadığı, davacının ise toplamda 8 ve 9 numaralı bağımsız bölümler olmak üzere 2 adet farklı bağımsız bölüm için gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdettiği, dolayısıyla davacının tüketici konumunda olduğundan söz edilemeyeceği, birden fazla taşınmaz için satış vaadi sözleşmesi akdedilmesinin davacının ticari veya mesleki amaçla hareket eden gerçek kişi olduğuna karine teşkil edeceği, dolayısıyla mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi , tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan ,eser ,taşıma ,simsarlık, sigorta ,vekalet , bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı.”…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda davacı, davalı ile arasındaki satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş olup, davacının satın aldığı daire adedi itibari ile tüketici konumunda bulunmadığı, yapılan araştırmaya göre davacının tacir sıfatında bulunmadığı anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere