Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/817 E. 2021/2151 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/817
KARAR NO: 2021/2151
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2020
NUMARASI: 2019/649 2020/190
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 11. İş Mahkemesi ile İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. İstanbul 11. İş Mahkemesince, tarafların arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı, davanın bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkin olduğu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesin, uyuşmazlığın işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4857 sayılı İş Kanununun 1/2. maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş Mahkemeleri, 7036 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın iş mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı müvekkilinin davalı …’ın yetkilisi olduğu … A.Ş’de 01.06.2015 – 04.01.2016 tarihleri arasında satış danışmanı olarak çalıştığını, işe başlamadan önce işveren tarafından işe giriş şartı olarak müvekkiline teminat olarak boş bonoya imza attırıldığını, müvekkilinin iş akdi feshedilmesine rağmen bononun iade edilmediğini, 07.01.2016 tanzim tarihli boş bononun üzeri davalı tarafından doldurularak müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin işyerinde işçi olduğunu ve müvekkilinden alınan boş bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamına göre, davacının 01/06/2015 tarihli işe giriş bildirgesi ile … sicil numaralı dava dışı … A.Ş’de işe girişinin bildirildiği ve prim tahakkuklarının yapıldığı, 04/01/2016 tarihi itibariyle işten ayrılışının bildirildiği, davalının yetkilisi olduğu işyerinin 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu anlaşıldığından davanın iş mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 11. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere