Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/731 E. 2021/2118 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/731
KARAR NO: 2021/2118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2019
NUMARASI: 2019/691 2019/1340
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada İstanbul 7. Asliye Hukuk ile İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağa ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerine ilişkin olduğu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. TTK’nın 16/2. maddesi gereğince, Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar. Somut uyuşmazlıkta, 667 sayılı KHK uyarınca tüzel kişiliğine son verilen ve aktif ve pasifleriyle davacı kamu tüzel kişisine devrolunan ticari işletme ve anonim şirketlerin artık tüzel kişilikleri ve tacir sıfatları ortadan kalkmıştır. Her ne kadar uyuşmazlık “ticari iş” niteliğinde olsa dahi, eldeki davanın ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir sıfatını haiz olması gerekmektedir. Oysa ki, yukarıdaki maddeden de anlaşılacağı üzere davacı …’nün kanunen tacir sayılması mümkün değildir. Öte yandan, ticari işletme ve anonim şirketin KHK ile kapatılarak mal varlığının kamu tüzel kişiliğine devredilmiş olması kamu tüzel kişisine tacir sıfatı kazandırmayacağı gibi alacağın temliki ya da rücu ilişkisi söz konusu olmadığından yasal halefiyetten de bahsedilemez. Bir başka söyleyişle, Yargıtay İçtihatı Birleştirme Genel Kurulu’nun 27/03/1944 tarihli 37 esas ve 9 karar sayılı kararının da eldeki davada uygulanmasına olanak yoktur. Her dava açıldığı tarihteki durum ve koşullara göre değerlendirilmelidir. Bu nedenle davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ MAHKEME OLARAK BELİRLENMESİNE 17/12/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere