Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/527 E. 2021/1750 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/527
KARAR NO: 2021/1750
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2021
NUMARASI: 2020/990 2021/62
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 7. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. Bakırköy 7. Tüketici Mahkemesince; “…Davacının dava konusu taşınmazı 2015 yılında davalıdan teslim aldığı ve taşınmazda hiç oturmadığı, dava konusu taşınmazın konut olarak kullanma amacıyla satın aldığının teslim aldıktan sonra oturulduğu belgelenerek ispat edilemediği, “tüketici” olduğunu iddia ve ispat edemediğinden davacının taşınmazı yatırım amaçlı satın aldığı, taşınmaz yatırım amaçlı satın alındığından davacının 6502 sayılı Kanun kapsamında “tüketici” sıfatına haiz olmadığı ve bu nedenle taraflar arasındaki işlemin “tüketici işlemi” olmadığı, dava konusu uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklamadığından mahkememizin görevsiz olduğu, davada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. ve 5. maddeleri gereği davada Bakırköy Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, davada HMK.nun 114/1 maddesinde belirtilen dava şartlarından “Mahkemenin görevli olması” dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından, HMK m:115/2 gereği davanın usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “…davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek, yargılama yapma yetki ve görevinin Türketici Mahkemesi olması sebebiyle dosyanın HMK 20. Maddesi kapsamında daha önce görevsizlik kararı veren Bakırköy 7. Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, ancak mahkememiz ile Bakırköy 7.Tüketici Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı oluşması sebebiyle görev uyuşmazlığı sebebiyle dosyanın ilgili İstinaf Dairesi’ne gönderilmesine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde, kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. “Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. 6502 Sayılı yasanın 50. ve devamı maddelerinde devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, devre tatil ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut olayda, davanın, taraflar arasında akdedilen, düzenleme şeklinde banka kredili vadeli satışlar için taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında … numaralı taşınmazın satışının yapıldığı ve tamamlanarak davacıya teslim edildiği, gelen tapu kaydı ve davacının beyanına göre taşınmazın konut niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığına göre, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere