Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/52 E. 2021/1118 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/52
KARAR NO : 2021/1118
KARAR TARİHİ: 25/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2020
NUMARASI: 2019/999 2020/527
DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava; TMK 19. ve devamı maddeleri uyarınca açılan muavazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Tefrik edilen karşı dava; İ.İ.Y.’nın 72 m. uyarınca açılmış ”menfi tespit” davası niteliğindedir. Davacı davalılar arasında tanzim olunan bono nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, gerçekte böyle bir borç olunmadığını, yani kambiyo senedi nedeniyle borcun bulunmadığının tespitini talep etmiş, sistem üzerinden alınan icra dosyası incelendiğinde, kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 Sayılı Türk Tİcaret Kanunu’nun 645 ve takip eden maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasanın 3. maddesinde; bu kanunda düzenlenen hususlarla ilgili bütün işlem ve fiillerin “Ticari İş ” niteliğinde olduğu, 4/1-a maddesinde; bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ” Ticari Dava” niteliği taşıdığı belirtilmiştir….” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “…davacı vekili,davalı …’in diğer davalı …’e borcunun bulunmadığını,borcun muvazaalı olduğundan bahisle davalı …’in davalı …’e borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.Buna göre dava taşınmaz alım satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup,anılan davanın,TTK’nun 4.maddesinde sayılan diğer anlatımla bu maddede 6098 sayılı TBK’na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından mutlak ticari davalardan olmadığı ve davacı ve davalıların tacir sıfatının bulunmadığı,diğer anlatımla her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı,icra takibine konu bonoda davacının alacaklı veya borçlu sıfatının bulunmadığı,bononun unsurlarının tartışılmayacak olması,muvazaa iddiasının araştırılması gerektiği,aslında açılan tasarrufun iptali davasında bu hususun tartışılması gerektiği,kaldı ki bir an için davanın bonodan kaynaklandığı düşünülse dahi bonunun ödünç sözleşmesi nedeniyle verildiği,Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre bu durumda taraflar arasındaki kambiyo ilişkisinin tartışılmayacak olması nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir,…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Davacı …’ un dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafın davayı muvazaa nedenine dayalı icra takibi ile takibe konu alacak borç ilişkisinin muvazaalı olduğu, davalılar arasında alacak-borç ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile aralarındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Davacının, muvazaalı olduğunu iddia ettiği davalılar arasında düzenlenen senetlerde imzasının bulunmadığı, eldeki dava da, TBK’nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, açılan dava TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmadığı, talebin taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespitine yönelik olduğu, muvazaalı olduğu iddia olunan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının kambiyo vasfında bonoya dayanmasının da davayı mutlak ticari dava haline getirmeyeceği, davacının amacının muvazaanın tespitine yönelik olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.