Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/50 E. 2021/997 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/50
KARAR NO : 2021/997
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2019/104 2019/918
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasında İstanbul Anadolu 7. Tüketici ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi; “…Dava dosyasında ve uyap üzerinde ve celp edilen Anadolu 3.tüketici mahkemesi dosyaları üzerinden yapılan incelemede davacının mahkememiz dosyası haricinde İstanbul Anadolu 3. Tüketici mahkemesi 2018/230 esas, 2018/231 E, 2018/232 Esas sayılı dosyalarıyla aynı binada olan bağımsız bölümler için de ayrı ayrı davalar açıldığı, davacının toplamda aynı binada bulunan 4 adet bağımsız bölüm için davalar açtığı, Anadolu 3.tüketici mahkemesindeki dava dosyaların aynı binada bulunan 1,2,4 numaralı bağımsız bölümlere ilişkin olduğu, mahkememizde açılan davanın 3 nolu bağımsız bölüme ilişkin olduğu, yargıtay içtihatları ve İstanbul BAM içtihatları doğrultusunda 3 adet bağımsız bölümden fazla sayıda bağımsız bölüme ilişkin olarak açılan davalarda tarafların tüketici olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla davacının toplamda dört adet bağımsız bölüm için dava açmış olduğu görülmekle davacının 6502 sayılı kanun kapsamında tanımlanan tüketici sıfatına haiz olmadığı,… ” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “…davacının birden fazla daireye sahip olması ve her bir dairede bulunan eşya hasarları nedeniyle sigortaya dava açmasının davacının tüketici olmadığı anlamına gelmemekle birlikte, davacı görevsizlik kararı verilen 7. Tüketici mahkemesindeki beyanında davaya konu taşınmazlarda bulunan eşyaların çocukları tarafından kullanıldığını ancak dairelerdeki eşyaların ve binanın davacıya ait olduğunu beyan ettiği, davacının ticari amaçla hareket etmediği, kendisine ait olduğunu beyan ettiği ve terör olayları nedeniyle hasar gördüğünü iddia ettiği ev eşyalarının bedelini talep etmesi karşısında davacının tüketici olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacının kendisine ait apartmanda bulunan toplam 4 adet daire için ayrı ayrı ev sigorta poliçesi ile davalı şirket ile sözleşme düzenlediği, söz konusu dairelerde kendisinin ve çocuklarının oturduğu, davacının tacir olmadığı, sigortalanan taşınmazların konut olduğu ve ticari iş yer olmadığı, söz konusu sigorta poliçelerinin düzenlenmesinde davacının, ticari veya mesleki amaçla hareket ettiğine dair dosyada delil bulunmadığı, davacının tüketici kapsamında değerlendirilmesi gerektiği değerlendirilerek, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.