Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/471 E. 2021/1816 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/471
KARAR NO: 2021/1816
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/06/2018
NUMARASI: 2017/808 2018/621
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasındaki tazminat davasında İstanbul 9. Asliye Hukuk ile İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, muris muvazaasına dayalı limited şirket hisse devrinin, iptali olmadığı takdirde tenkis talebine ilişkindir. İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı gerçek kişiler aleyhine açılan tapu iptal ve tenkis davaları elde tutularak muris muvazaasına dayalı şirket hisse devrine yönelik davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, şirket hisse devirlerinin şekli yönden uyuşmazlık konusu olmadığı, davacının genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda davacılar vekili, davalı gerçek kişilerle müvekkillerinin kardeş olduklarını, 18/07/2006 tarihinde vefat eden …’ın mirasçıları olduklarını, murislerinin ölmeden önce İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil no.da kayıtlı … Ltd.Şti’de adına kayıtlı olan 800.000.000,00 TL karşılığı hisse payının 200.000.000,00 TL’şer hissesini Beşiktaş … Noterliğinin 30/09/2002 gün ve … ve … yevmiye nolu hisse devir sözleşmeleri ile oğulları davalılar … ve …’a diğer mirasçılardan mal kaçırmak kastı ile devir ve temlik ettiğini, yapılan devrin 08/12/2005 tarihli ortaklar kurulu toplantısı ile şirket pay defterine kayıt ile tescil ve ilanına karar verildiğini; yine murisin aynı şirkette 08/12/2005 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 1000 paya tekabül eden ve 1.000,00 TL. olan şirket sermayesini 49.000,00 TL. artırarak 50.000,00 TL.ye çıkarttırıp, bu sermayenin tamamı muris … tarafından taahhüt edilip ödendiği halde, sermaye artışı ile davalı … ve …’ın her birine 11.600,00 TL örtülü olarak muvazalı şekilde pay değeri verilerek yapılan işlemlerle davacılardan mal kaçırmak iradesi ile sermaye artırımı yapıldığını; murisin ölümü ile çıkartılan varaset ilamına göre anne dışındaki davacıların herbirinin şirketteki sermayesinin 1.325,00TL/Pay olmasına karşılık, davalıların şirketteki payının 13.325,00 TLx2 = 26.650,00 TL/Paya ulaştığını; şirketin ana sözleşmesine göre şirketin idare ve temsilinin, ödenmiş sermayesinin yarıdan çoğunu temsil eden ortakların kararı ile yapılacağının düzenlenmiş olduğunu, davalıların bu düzenlemeye dayanarak sermayenin yarısından çoğuna şeklen malik olmaları nedeni ile davalı şirketi 01/10/2006 tarihinden itibaren 20 yıllık süre için kendilerini şirkete müdür atayarak sevk ve idare etmeye başladıklarını, davalıların gerek hisse devir tarihinde gerekse sermaye artırım tarihinde öğrenci oldukları ve müteveffa babaları …’ın verdiği harçlıklar ile geçinmekte olduklarını, müşterek murisin ölümünden önce hiçbir zaman kazanç ve gelir getiren meslek icra etmediklerini, bu nedenlerle murisin davalılara şirketten sermaye vermek sureti ile diğer mirasçılardan mal kaçırdığını, davalıların murise hisse devirleri karşılığı veya şirkete sermaye artırımı için bedel ödemediklerini belirterek; murisin muvaza yolu ile davalı oğulları yararına yaptığı şirket hisse devri sözleşmelerinin, davacıların muris terekesindeki miras payı oranında iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında hükmen devir ve tescil ile ilanına karar verilmesini, mümkün olmadığı takdirde yapılan işlemlerin bağışlama niteliğinde olması sebebi ile davacıların saklı payına yapılan tecavüz oranında tasarrufların tenkisine karar verilmesini, davanın sonuçsuz kalmaması açısından öncelikle şirket yönetiminin kayyıma devri, şirket malvarlığına ve kira alacaklarına ihtiyati tedbir konulması talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamına göre, dava dışı muris ile davalılar arasındaki limited şirket hisse devri sözleşmelerinin TTK. hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yani TTK.da düzenlenen şirketler hukuku hükümlerinin uygulanması noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın tamamen muris muvazaası hukuksal nedenine dayandığı, devirlerin muris muvazaası nedeniyle iptali, miras hissesi oranında tescil veya saklı paya göre tenkis talepleriyle açılmış terditli bir dava olduğu, dolayısıyla yargılamada uygulanacak hükümlerin tamamen Türk Medeni Kanunun (TMK.) muris muvazaası ve miras hukuku hükümleri olduğu anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere