Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2909 E. 2022/2060 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2909
KARAR NO: 2022/2060
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2021
NUMARASI: 2021/717 2021/809
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesince, “…taraflar arasındaki kasko poliçesine konu … plakalı aracın ruhsat bilgilerinde kullanım amacının yolcu nakli-hususi olduğunun görüldüğü, davacının gelir getirici kazancı olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz potansiyel mükellef olduğu, taraflar arasında yapılan poliçede kullanım şeklinin özel otomobil-özel oto şeklinde belirlendiği, dolayısıyla söz konusu aracın hususi olduğu, poliçenin özel otoya ilişkin düzenlendiği, davacının aktif değil potansiyel mükellef olduğu, iki tarafın arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin görevsizliği, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesince ise, “…Uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanması halinde uyuşmazlık hakkında yargılama yapma görevi Mahkememize ait olmakla birlikte, davalı … şirketinin cevap dilekçesinde, sigortalı aracın kiralandığı ve kullanım amacına aykırı davranıldığının tespit edilmesi nedeniyle kullanım şekli istisnası klozunun uygulandığı yönünde savunmada bulunduğu, dosya arasına alınan entegrasyon sorgulama sonuçlarına göre de, davacı asilin vergi kimlik numarasının bulunduğu ve … plaka sayılı aracın kullanım şeklinin “ticari” olarak göründüğü, işbu sebeplerle davacının kendi kullanımı için edinmediği, gelir getirici veya mesleki gaye ile sigortalı aracı bulundurduğu, bu nedenle akdedilen sigorta poliçesinin de tüketici işlemi niteliğinde olmadığı …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacı ile davalı şirket arasında genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin düzenlendiği, davacının dosyaya sunulan belgelere göre tacir olmadığı, sözleşmeye konu aracın hususi araç niteliğinde bulunduğu, davacının kasko poliçesini tüketici olarak imzaladığı, taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağının bu sözleşme olduğu ve yargılamada bu sözleşme esas alınarak davalının sorumluluğunun belirleneceği dikkate alınarak, uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere