Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2792
KARAR NO: 2022/2284
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2021
NUMARASI: 2021/390 2021/1060
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… somut davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın ticari dava olması sebebiyle açılan davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “…Mahkememizin 2021/697 Esas – 2021/1061 Karar numaralı kararı ile … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın 6325 Sayılı Kanun’un 18/A maddesi uyarınca davacı tarafça dava şartının yerine getirilmediği, iş bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte de olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir… davalılar … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş yönünden davanın ticari dava olduğu, bu hali ile bu davalılar yönünden davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olduğu, davacı vekiline anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini mahkememiz dosyasına sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin 12/10/2021 tarihli celsede arabulucuya davadan önce başvurulmadığını beyan etmesi üzerine mahkememizce … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın tefrikine karar verilerek bu davalılar yönünden davanın usulden reddine karar verildiği, bu hali ile davalılar arasında zorunlu mali mesuliyet sigortacılarının kalmadığı, davaya konu uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemi olduğu, tarafları arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, TTK’nın 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari davadan söz edilemeyeceği, davanın HMK’nın 2.maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği,…” gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde, sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş; aynı Kanunun 4/1-a maddesinde, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTK’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesi ise aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemelerinin, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hükmüne yer verilmiştir. 7155 Sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile “Bu Kanunun 4. Maddesince ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda; davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat ve tespit taleplerine ilişkin olarak, araç sürücüsü, araç işleteni ile ZMMS sigortacısı olan sigorta şirketlerine karşı dava birlikte açılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, diğer davalılar ile birlikte karşı tarafın ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı açılmıştır. Davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortalar, TTK’nın 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunmaktadır. Ancak Asliye Ticaret Mahkemesince 12/10/2022 tarihli oturumda, ara karar ile davalı sigorta şirketlerine yönelik davanın dosyadan tefrik edildiği ve 2021/697 Esas – 2021/1061 Karar numaralı kararı ile … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın 6325 Sayılı Kanun’un 18/A maddesi uyarınca davacı tarafça dava şartının yerine getirilmediği, iş bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte de olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalılar … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş hakkındaki dava dosyadan tefrik edildikten sonra, dosyada kalan davalılar ile davacı gerçek kişidir. Davacının ve davalıların dosyada tacir olduğuna dair bir delil bulunmadığından, açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. Başka bir ifadeyle davacı ile davalı gerçek kişiler arasındaki uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde olup, uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere