Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2791 E. 2022/2273 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2791
KARAR NO: 2022/2273
KARAR TARİHİ: 26/09/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2019/347 2019/42
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Hukuk ve İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi; gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi uyarınca ödenmeyen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki anlaşmazlığın finans kurumu olan … A.Ş.’ den olan alacakların temliki sonrasında temlik alandan bedel tahsili istemli takibe yönelik itirasın iptaline yönelik olduğu ve istikrar kazanmış Yargıtay ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre işin ticari iş niteliğinde gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davacının tacir olmadığı, alacağın borçlusu …ın dosyada taraf bulunmadığı, davanın mutlak ve nispi ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında düzenlenen temlik sözleşmesi uyarınca, davacının … Kurumundan olan alacağının davalı şirket tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının edimini yerine getirmediğini belirterek alacağnın tahsilini talep etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temlik sözleşmesinden kaynakladığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 E,- 2019/328 K.sayılı 21/03/2019 tarihli benzer bir uyuşmazlığa konu kararında ; “davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacağın da doğrudan davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının da tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığına ” karar verilmekle, dosyamız davacısının da tacir olduğuna dair bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın, İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere