Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2732 E. 2022/2111 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2732
KARAR NO: 2022/2111
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/09/2021
NUMARASI: 2021/479 2021/606
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespite ilişkindir. İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…iş bu menfi davasında ispat yükünün davalı-alacaklı üzerinde bulunduğu, davalının cevap ve ikinci cevap dilekçesinde açıkça belirttiği üzere takibin davacı tarafından düzenlenmiş 02.01.2020 tarihli 30.000,00-TL bedelli bonodan kaynaklandığının bildirildiği, senette yazılı miktar ile takip miktarının uyumlu olduğu, alacağa dayanak olarak gösterilen senet üzerinde teminat senedi olduğu yazılı ise de neyin teminatı olduğu ayrıca ve açıkça belirtilmediğinden bu kayıdın bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmayacağı(Yargıtay HGK’nun 23.02.2021 gün 2017/12-350 E. 2021/152 K. sayılı ilamı) anlaşılmakla dava, kambiyo senedi özelliklerini taşıyan bonodan kaynaklanmakta olup, TTK’nın 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiğinden…” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… davanın ilamsız icra yoluyla davalı tarafından davacı aleyhine yapılan zararın tahsili istemi olarak dayanak gösterilen icra takibine dayalı olarak menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davanın konusunun münhasıran bonoya dayalı olmadığı, icra takibinin ilamsız icra takibi olduğu ve icra takibinin dayanağının mesleki faaliyet nedeniyle uğranılan zararın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda davanın mutlak ticari dava sayılamayacağı, somut olayda 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı …” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 778/I-1. maddesi poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763. madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngörün 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır. Somut olayda, davanın ilamsız icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası olduğu, ödeme emrinde borcun sebebinin “müvekkilin, yürütmüş olduğunuz mesleki faaliyetiniz nedeniyle tarafınızca uğratıldığı zararın tahsili talebidir” olarak açıklandığı, cevap dilekçesinde dosyaya sunulan teminat senedine dair ödeme emrinde atıf yapılmadığı, ilamsız takipte söz konusu senetten bahsedilmediği, bu nedenle mahkemece takip talebi doğrultusunda davanın değerlendirilmesi, dosyaya ibraz edilen teminat senedi yazılı senedin, takibin dayanağını değiştirip değiştirmeyeceğinin değerlendirilmesinin gerektiği ve mutlak ticari dava niteliğinde bulunmayan talebin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere