Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2704 E. 2022/22 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2704
KARAR NO: 2022/22
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2021
NUMARASI: 2021/781 2021/795
TALEP: Reddi Hakim
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi kalemine gittiğinde davacılardan … ve davacı vekili Av….’in yanlarında bir başka hanımla beraber bu mahkemede bulunan dava dosyasındaki tedbir kararını konuşmak için mahkeme Başkanı ve üyesi hakimlerin oda kapısı önünde beklediklerini gördüğünü, kendisinin bu dosyada davalı vekili olduğunu, ve kendisini görmeleri üzerine kendisinin gitmesini beklediklerini, mahkeme kalemine bu kişilerin ne beklediklerini sorduğunda tedbir kararını konuşmak için beklediklerini öğrendiğini, 17/06/2021 tarihinde saat 10:50 ile 12:00 arası İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin başkan ve üye odalarını gören adliye kameraları incelendiğinde söylemlerinin doğru olduğunun görüleceğini, 22/09/2021 tarihinde davalı müvekkile aleyhine tedbir kararına itiraz duruşması açılmasını istediği ve itiraza karşı karar duruşması yapıldığından itiraz eden taraf olarak davalı vekilinin söz almasına izin verilmediğini ve söz almak istediğinde mahkeme başkanı tarafından susturulduğunu, bu durumun ” Hukuki dinlenilme” hakkına aykırılık oluşturduğunu ve bu hakkının ihlal edildiğini, bunun yanı sıra duruşmada davacı vekilinin her dediğini sonuna kadar dinlediğini, davacı vekilinin duruşmada başkana uzattığı İİK 72/3 maddesinin yazılı olduğu kağıda bile baktığını, davacı vekilinin söylediklerinden de dava ile ilgili kısımları duruşma tutanağına geçirdiğini, itiraz eden vekili olarak kendisine söz hakkı verilmediğini ve mahkeme başkanın davalı tarafa olumsuz , karşı tarafa ise olumlu baktığı yönünde bir intiba uyandığını, ve bu durumun tutulan duruşma zaptında görülebileceğini ve bu hususların davanın tarafsızlık ilkesini bozduğu inancıyla ilgili hakimlerin reddini talep etmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı; reddeden davalı, davacıların açtıkları davadaki tedbir talepleri için mahkeme başkanı ve üyeleri ile sözlü görüştüklerini, tedbire itiraz duruşmasında mahkeme başkanının, tedbire itiraz eden davalı vekili olarak sözlü beyanda bulunmak için söz aldığında konuşturmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, karşı taraf vekilinin konuşmasına izin verildiğini, tedbir verilmesini gerektirir delil bulunmadığını, mahkeme üye hakiminin davacı vekili ile selamlaşmak için çaba sarfederken kendisine karşı böyle yaklaşım sergilenmediği ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği, ayrıca hakimin çekinmesini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur. İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davalı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: 1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/781 D.İŞ ESAS VE 2021/795 D. İŞ KARAR sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davalının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 06/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere